Ana Sayfa SAĞLIK Uzmanlar uyardı: 2050 yılına kadar bu hastalık artacak!

Uzmanlar uyardı: 2050 yılına kadar bu hastalık artacak!

Uzun yıllardır uzmanlar, çocukların açık havada daha az vakit geçirmesi, televizyon ve video oyunlarına daha fazla zaman ayırması gibi faktörlerin miyop riskini artırdığını vurguluyor. Ancak son yıllarda yaşanan Covid-19 pandemisi ve buna bağlı olarak artan evde kalma süresi, bu sorunu daha da hızlandırmış gibi görünüyor.

Kız çocukları daha risk altında

Araştırma sonuçlarına göre, kız çocuklarının erkek çocuklarına göre miyop olma riski daha yüksek. Bunun nedeni olarak, kız çocuklarının okulda ve evde daha az fiziksel aktivitede bulunması ve daha çok yakın mesafeli çalışmalarla uğraşması gösteriliyor.

Miyop sorunu, dünya genelinde farklılık göstermekle birlikte, özellikle Asya ülkelerinde daha yaygın. Japonya, Güney Kore ve Çin gibi ülkelerde çocukların büyük bir kısmı miyoplukla mücadele ediyor. Bu durumun, çocukların erken yaşta okula başlaması ve yoğun eğitim sistemi gibi faktörlerle ilişkili olduğu düşünülüyor.

Göz uzmanları, ebeveynleri çocuklarının daha fazla açık havada vakit geçirmeleri konusunda uyarıyor. Günde en az iki saat açık havada bulunmanın, miyop riskini azaltmaya yardımcı olabileceği belirtiliyor.

Ayrıca, video oyunlarının göz sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, çocukların göz kontrollerini düzenli olarak yaptırmalarının önemini vurguluyorlar.

Miyopluğun genetik etkisi

Miyopluğun genetik bir faktör de taşıdığı biliniyor. Yani, ebeveynlerinden biri veya her ikisi de miyop olan çocukların, bu sorunu geliştirme riski daha yüksek.

Miyopluk şu anda tamamen tedavi edilemese de, gözlük veya kontakt lenslerle düzeltilebiliyor. Ancak uzmanlar, sorunun kökeninde yatan nedenleri ortadan kaldırmak için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarısı

Dünya Sağlık Örgütü, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının miyopluktan muzdarip olacağı konusunda uyarıda bulunuyor. Bu durum, hem bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek hem de sağlık sistemleri üzerinde büyük bir yük oluşturacak.

Kaynak: sozcu.com.tr