TBMM Genel Kurulu, ‘Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı.
Başkanvekili Önder, birleşimin açılışında yaptığı konuşmada, iyi bir yasama yılı geçirilmesini temenni ederek, şunları söyledi:
* “Ülkemizde birçok meselesi itibarıyla bir kuyu içerisine hapsolmuş vaziyettedir fakat aslında kuyu derin değil, ip kısadır çoğunlukla. Bu itibarla barışa gönül indiren, konuşmanın bu Meclisin temel işlevi olduğunu vazeden ve bu köklü tarihi meselemizi ilk defa bir konuşma eksenine, tartışma eksenine çekmeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanına, Sayın Devlet Bahçeli’ye ve barış meselesinde gönül indiren herkese, bu konuda bedel ödemiş ama şerefini bedelinden daha fazla önemseyen bir kardeşiniz olarak şahsım adına teşekkür etmek istiyorum.
* Bu konuda temel yaklaşımımız olarak, ‘Hayır söyleyeceksen söyle, yoksa sus’ gibi bir noktadan, bir düsturdan yola çıkmamız gerektiğini düşünüyorum. Konuşmak kendi fikirlerimizi karşıdan duymak anlamına gelmez fakat açılı bir el, açık bir el, elde herhangi bir tokalaşmanın tarihidir. Bu yani elinizi açtığınızda, ‘Elimde kötü bir şey yok’ anlamına gelir. Bunu kıymetlendiren ve bundan sonra kıymetlendirecek, katkı sunacak, öneri ve itirazlarını dile getirecek herkese de tarih önünde teşekkürlerimi ve şükran duygularımı belirtmek istedim. Gerçekten kuyudan çıktığımız zaman, önümüzde bir umman genişliğinde dünya var, barış bu anlamda en büyük ummanlardan biridir. Barışın en önemli özelliği kaybedeninin olmayışıdır. Barışta herkes kazanır, yeter ki dayatmalarla, kendi fikrimizi ve kalıplarımızı karşıdan aynı şekilde görmek istememekle işe başlayalım, gerisi gelir.”
DEMİR: MADEN İŞÇİLERİ BARETİ YERE VURARAK DERTLERİNİ ANLATMAYA ÇALIŞIYOR
Genel Kurul’da gündem dışı konuşmaların ardından Önder, milletvekillerine 2 dakikalık söz hakkı tanıdı. Bu bölümde söz alan Emek Partisi Genel Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca Demir, maden işçilerinin kullandığı bareti göstererek şöyle konuştu:
* “Bu gördüğünüz baret AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’nun şirketinde çalışan maden işçilerinin bareti. Hiçbir işçi sağlığı ve güvenliği önlemi alınmayan FERNAS Madencilikte ölüm koşullarında çalıştırılan işçilere sağlanan tek güvenlik önlemi de işte bu. Çalışırken ölmemek için sendikalaşan işçiler işten çıkarıldı. Hak talep ettikleri için şiddete maruz bırakıldı. Yalnızca muhatap alınmak için çıplak ayaklarıyla Ankara’ya yürüyen işçiler kendilerine dayatılan çözümsüzlüğe karşı, ‘Çözüm yoksa ölüm var’ diyerek 2 gündür açlık grevinde. ‘Artık söyleyecek sözümüz kalmadı’ diyor, sadece bu baretleri yere vurarak dertlerini böyle anlatmaya çalışıyorlar. Patronların insan yaşamını hiçe sayan barbarlığına kalkan olanlar işlenen bu suçların da ortağı. Başta Ferhat Nasıroğlu’nun, ‘Beni haklı buldu’ dediği Erdoğan olmak üzere tüm AKP’li vekillerin işçilerin yaşadıklarının muhatabı olduğunu buradan bir kere daha ifade ediyorum.”
Demir, konuşmasının sonunda bareti sıraya vurdu.
“TÜİK’E GÖRE EN DÜŞÜK GELİR VAN, MUŞ, BİTLİS VE HAKKARİ’NİN OLMASI SORGULANMALI”
Milletvekillerinin 2 dakikalık açıklamalarının ardından siyasi parti gruplarının TBMM Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergelerine geçildi. Saadet Partisi ve İYİ Parti’nin araştırma önergeleri okundu ve reddedildi. Ardından DEM Parti’nin Meclis Başkanlığına sunduğu ‘Bölgesel eşitsizliklerin sebeplerinin araştırılması’ başlıklı önergeye geçildi.
Önergenin gerekçesini açıklamak üzere söz alan DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Kürtlerin yaşadığı iller işsizlik sarmalında maalesef. Şimdi de şu haritaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Kürt coğrafyası sosyoekonomik gelişmişlikte son sırada karşımıza çıkıyor. Burada bölgesel eşitsizlik çok net bir şekilde açığa çıkmakta ve son haritamız, yine hane fert gelirinin en az olduğu yerlerin adı. Nedir bu yer? Kürt coğrafyası. Bunlar Kürt halkının, bu haritayı siz çizdiniz, bunlar TÜİK verileri, sizin çizdiğiniz harita. Kürt halkının eşit yurttaşlık hakkını tanımayanların eseri. Yani sizlerin eseriniz ama bunu değiştirmek mümkün. Bunu değiştirmenin bir yolu var” derken AKP İstanbul Milletvekili Ümmügülşen Öztürk, “PKK’yı terörist ilan ettiğiniz an değişecek o” şeklinde yanıt verdi.
Bu sözler üzerine Sayyiğit, “Sakin olun, bir yolu var: Tüm Türkiye halklarının kazanacağı onurlu bir barıştan geçiyor bunun yolu. Bu sebeple, Türkiye TÜİK verilerine göre en düşük gelirin yüz yıldır Van, Muş, Bitlis ve Hakkari bölgesinde olmasının sorgulanması gerekiyor” dedi.
“GEÇİM SIKINTISI, YOLSUZLUK, EŞİTSİZLİK TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE KONUŞULMAYA BAŞLANDI”
Önerge üzerine söz alan Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, “Ülkemizde bazı iller geri kalmış iddiası var. Katılmıyorum, maalesef Türkiye’nin bazı illeri değil her yeri eşitleniyor. Eskiden bazı illerin belli sorunları olurdu, şimdi hakkını vermek lazım, AK Parti bu noktada adaleti sağladı, sorunlar Türkiye’nin her yerinde aynı şekilde konuşulmaya başlandı. Mesela, geçim sıkıntısı, adaletsizlik, sokakların güvenilirliği, yolsuzluk, israf, eşitsizlik, sahipsizlik her yerde aynı; tek adil olduğu taraf sorunu eşit olarak memlekete yaymak. Burada esasen düşünülmesi gereken şey, temel itibarıyla yürütülen politikalar. Köyden kente göçü zorlamak, köylüler şehirde işçi olmaya zorlandı, esnaf da AVM’lerde tezgahtar olmaya zorlandı. Canlı hayvan ithaliyle, karkas et ithaliyle hayvancılık bitirildi. Bir taraftan da hep güzellemeler, birazdan muhtemelen AK Partili vekil arkadaşımız çıkacak, rakamları tahrif edecek, yağcılık yapacak belki birilerine, ‘Dünya bizi kıskanıyor’ diyecekler” değerlendirmesinde bulundu.
“VAN BELEDİYESİ’NİN İŞTEN ÇIKARDIĞI İŞÇİLER, EYLEMLERİNİ SÜRDÜRÜYOR”
İYİ Parti grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ise Van Belediyesi’nden işçilerin haksız yere işten çıkarıldığını kaydederek, “Bugün de Van’da HAK-İŞ ve bağlı sendikaları konfederasyonlarının eylemleri, etkinlikleri, toplantıları oldu. 817 işçi halen ekmeği için orada mücadele ediyor. ‘Bunlar fazla ve bunlar bankamatik’ demişti. Fakat diğer taraftan 200’ün üzerinde de belediyelere yeni eleman alımı var. Bakın, bunun burada listesi var. Bir konu oldu, ‘6 aydan fazlaysa bir kişi gösterin’ demişti, DEM’li sayın milletvekili. Ben size isim isim de sayabilirim ama 2019’dan başlayıp 2020, 2021, 2022, 2023 böyle devam ediyor. 2019’la 2021 yıllarından beri orada çalışan, 100’ün üzerinde kişi var. Ve yine deniyor ki, ‘işten çıkarılanlar gerçek işçi, emekçi değil, hepsi yandaş isimler’. Açık söyleyeyim; olay iş, aş, emek, ekmek olunca ben meseleye parti, partizan veya yandaş anlayışıyla bakmam. Van’da da her çalışan benim için makbuldür, emekçidir, emeği kutsaldır. Bunları çıkardınız” ifadelerini kullandı.
“BANKAMATİK MEMURLARINI İŞTEN ÇIKARDIK”
İYİ Parti Bursa Milletvekili Türkoğlu’nun açıklamaları üzerine, ‘Sataşma var’ diyerek söz isteyen DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, şöyle konuştu:
* “Şimdi Van’la bir hesap var, biz bunu anladık yani. Van’la bir hesabınız var, bilmiyorum, bu işçilerle neyin pazarlığını yaptınız ama? Geçen hafta burada anlattım tane tane, bir daha anlatayım ama bu son olsun, bir daha anlatmayacağım çünkü bu mevzu gerçekten sündü. Birincisi, AKP döneminde, kayyum zamanı dünya kadar yandaş alındı. Bunların her birinin soyadlarıyla, şu an notum yanımda değil ama sadece AKP’nin ilçe başkanının yakını olan soyadından İpekyolu’nda çalışan 5-6 kişi var. Tek tek, biraz sonra listeyi de size gönderebilirim, size de ayrıca göndereceğim, bu bir. İkincisi, bunların her birisi bankamatik memuru; geliyorlar, yatıyorlar. ‘Kayyum efendi’ bunları doldurmuş, doldurmuş, AKP İlçe Başkanından, AKP İl Başkanından referanslar almış, onların yakınlarını belediyeye doldurmuş. Şimdi biz bunları işten çıkardık. ‘Efendim, işçi çıkardınız’ hayır, biz işçiyi işten çıkarmayız. Biz bankamatik memurlarını işten çıkardık, çalışmayanları işten çıkardık.”
“BANKAMATİK MEMURU OLDUĞU İDDİASI DOĞRU DEĞİL”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’in açıklamalarının ardından sataşma dolayısıyla söz isteyen İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’na, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder söz tanımadı. AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta ise söz isteyerek, “Sayın Grup Başkanvekili konuşmasında bir iddiada bulundu ve ‘Hepsinin bankamatik memuru olduğunu söyledi’ bu iddiaların hiçbiri doğru değil. Hepsi bilfiil çalışan insanlarımızdı ama şimdi iş yapmadıkları için işçi fazla gelmiş olabilir, onun için çıkarmış olabilirler. Eğer Van Büyükşehir Belediyesi çalışıyor olsa, personel ihtiyacının farkında olacak ve bu insanları işten çıkartmayacaktı. Maalesef bu insanların, işçilerin hakkını, ‘bankamatik memuru’ diyerek yemeye çalışıyorlar. Bu iddiaların hepsinin doğru olmadığını ve asılsız olduğunu tekrar ben de beyan etmek istiyorum. Ayrıca, Sayın Vekilin de bence söz hakkı vardı. Bu konuda, tarafsız davranmanız konusunda ben de bir iki cümle söylemek istiyorum çünkü onun iddiaları üzerine Sayın Grup Başkan Vekili söz aldı, o iddialarda bulundu, bence Sayın Vekilimizin bir cevap hakkı vardı” değerlendirmesinde bulundu.
KOÇYİĞİT BELEDİYEYE ALINDIĞINI İDDİA ETTİĞİ İSİMLERİ SAYDI
AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta’nın ardından söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, “Şimdi, AKP Çaldıran Belediye Başkanı’nın kardeşi, kaynı ve 4 amcaoğlunu belediyede işe almış. İpekyolu Kayyımı, AKP İpekyolu İlçe Başkanı Yavuz Kuşan’ın ailesinden, ‘Kuşan’ soy ismiyle 7 kişiyi, ‘Hanoğlu’ soy ismiyle anne tarafı 2 kişiyi, AKP eski milletvekili Osman Nuri Gülaçar’ın ailesinden ‘Gülaçar’ soy isimli 4 kişiyi, AKP Tuşba İlçe Başkanı Erdal Baran’ın ailesinden ‘Baran’ soy isimli 2 kişiyi, AKP Tuşba Eski Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe’nin kızı Müberra Ahsen Özgökçe’yi, MHP İl Başkanı Salih Güngöralp’in oğlu Selim GüngöraIp’i ve İpekyolu Belediye Başkanı Yardımcısı Yaşin’in oğlu Muhammed Taha Yaşin’i işe almış” dedi.
“İÇLERİNDE İŞE GİRİŞ VE ÇIKIŞ KAYDI YAPANLAR VAR”
Genel Kurul’da tartışmalar sürerken söz alan İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’i eleştirdi. Kavuncu, “Bakın, Van Belediyesinden bir işçinin yolladığı mesajı okuyacağım size. Bu Genel Kurul’da herhangi bir milletvekiline bu mesaj geldiğinde bu kurulda oturan hiçbir milletvekilinin buna duyarsız kalma imkan ve ihtimali yok. İsmini de vereyim çünkü kendisi isminin de verilmesini söylemiş; Ali Selçuk Sezer. ‘Çok kıymetli vekilimiz, ben Ali Selçuk Sezer. Öncelikle bizlerin sesi olduğunuz için çok çok teşekkür ederiz. Size Allah yar ve yardımcı olsun. Efendim, aşağıda göndereceğim listede Van Gevaş Belediyesinde işe alınan personellerin giriş tarihleri yazmaktadır. Ben 5 yılın üzerindeki çalışan bir personelim. Gevaş ilçesi küçüktür, geceli gündüzlü çalışmamıza şahittir. Resmiyette de kurum müdürlerimize resmi evraklar ispatımızdır. Sırf kendilerine oy vermedim diye 5 yıllık garaj amiriyken mobbing uygulaması yaparak temizlik işlerine verdiler’ diye devam ediyor. Bunun gibi onlarca mesaj geliyor. Şimdi, çıkarılan işçiler, bunların hepsinin belediyeye girerken giriş kaydı var, çıkarken çıkış kaydı var yani bilfiil orada olmuşlar, ‘bankamatik memuru’ dediklerinizi ayırın ama içlerinde girip çıkanlar da var” ifadelerini kullandı.
“İDDİALAR DOĞRU DEĞİL”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit’e cevap vermek için söz alan AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, “İsimleri okudu ve hepsinin AK Parti’li bir ilçe belediye başkanı veya ilçe başkanlığıyla veya mahalle başkanlarıyla birtakım organik bağları olduğunu iddia etti; onu söylemek istiyorum. Soy isimler üzerinden, ilçede yaşayan belki de herkesin birbiriyle akraba olduğu, soy isminin de aynı olabildiği ilçelerden bahsediyoruz, küçük yerlerden bahsediyoruz, kimin işe gittiği, gitmediği bilinen yerlerden bahsediyoruz. Bu tip iddialarla, insanların mahkeme süreci de devam ediyormuş, göreceğiz ama bence insanların hukuklarını çiğnemeyelim. Hepsine, ‘bankamatik memuru’ diyerek, sınıfsallaştırarak hepsini işten atmak doğru bir davranış değil. O yüzden bu iddiaların doğru olmadığını tekrar söylüyorum” diye konuştu.
“ALIN TERİYLE ÇALIŞAN HİÇBİR İŞÇİNİN İŞİNE SON VERMEYİZ”
Usta’nın açıklamaları üzerine söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, “Birincisi, burada iyi niyet yok yani vekilin Van Belediyesi ve Van belediyelerimizi karalamak için yaptığı kaçıncı konuşma. Her birine burada teker teker cevap veriyoruz ama bir ısrar var. Burada bir samimiyet yok. Şimdi burada, ‘Sözleşmenin haklı feshi’ diye bir şey var Sayın Başkan. Bu nedir? İşverenin güvenini kötüye kullanma, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymama, işbaşı yapmama, işi savsaklama, işi yavaşlatma gibi birçok neden var ve bizim belediyelerimiz de bu nedenlere dayanarak sözleşmelerini feshetmişler. Tekrar söylüyoruz: Biz, gerçekten çalışan, emeğiyle, alın teriyle çalışan hiçbir işçinin işine son vermeyiz ama biz kayyum döneminde nasıl yandaşların, nasıl bankamatik memurların doldurulduğunu biliyoruz” dedi.
“PKK BİR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR”
CHP adına önerge üzerine söz alan Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, “Gerçekten var. Bölgenin kalkınmaya ihtiyacı var mı? Var arkadaşlar. Ayrıca, yalnızca olayı DEM Parti üzerinden yorumlamak, değerlendirmek de doğru değil. İşte, Hulusi Akar Paşam burada yani benim devlete olan sadakatimi de bağlılığımı da teröre karşı olan meydan okumamı da en iyi bilenlerden biridir, kendisiyle tanışıklığımız da ta Hozat Tugay Komutanlığından gelir ama mesele o değil. Peki, ben size şimdi 2 tane örnek vereyim. Birincisi, Osman Baydemir Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı. Gidin, Diyarbakır’daki Belediyenin imar uygulamasına bakın. Siyasi düşüncesi ne olursa olsun herkes hayran kalıyor; gidin de görün şehircilik nasıl yapılır. Mesele insanların siyasi duruşu, partisi değil, yaptığı işlerle ilgili değerlendirilmesidir. Bu anlamda, gerçekten, bölgenin kalkınmaya da yeni istihdam alanlarının yaratılmasına da ihtiyaç var. Ama şu gerçek, bu ülkenin de bu Meclisin de gerçeğidir: PKK bir terör örgütüdür, PYD bir terör örgütüdür, FETÖ bir terör örgütüdür” değerlendirmesinde bulundu.
“KİMSE BİZİM ÜZERİMİZDEN KENDİSİNİ VATANSEVER İLAN EDEMEZ”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit yerinden söz alarak, “DEM Parti’yi örnek vererek ‘Her şeyi de DEM Parti’yle kıyaslamayın, biz de vatana millete bağlıyız, Hulusi Paşam da burada’ diye örnekler veriyor. Bu nasıl bir dil, böyle bir üslup olabilir mi yani? Bizim örneklemimiz üzerinden kimse kendisini vatansever ilan edemez. Kimin vatansever olup olmadığını da burada hiç kimse belirleyemez. Biz bu vatanı en fazla sevenleriz, kusura bakmayın; bu vatan için, bu millet için, bu halk için de siyaset yapıyoruz, bu ülke özgürleşsin diye siyaset yapıyoruz. Kimse bizim karşıtlığımız üzerine ‘DEM Parti’yle karıştırmayın. Bakın, onlara diyorsunuz ama biz vatanseveriz’ diye bizi bir kefeye koyamaz, ötekileştiremez. Bu dili, bu üslubu reddediyoruz. Hele de bir muhalefet milletvekili. Bu nasıl bir üsluptur ya? Böyle bir üslup olabilir mi? Kimin vatansever olup olmadığına Gürsel Erol mu karar verecek? Böyle bir vatansever tartısı mı var” ifadelerini kullandı.
“FİZİKİ GERİ KALMIŞLIKTAN SÖZ EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
AKP grubu adına söz alan Burdur Milletvekili Mustafa Oğuz ise önerge üzerine “Bugün, Türkiye’nin 81 vilayetinin hepsinde olduğu gibi, doğu ve güneydoğu illerimizde fiziki geri kalmışlıktan söz edilmesi mümkün değildir. Batıda ne hizmetler yapılmışsa doğuda da aynı hizmetler vatandaşlarımıza sunulmuştur. Türkiye’nin ayakta kalmasının yolunun da milletin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini güçlendirmesinden geçtiğini ve iç cephemizi sağlamlaştırmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmak isterim” diye konuştu.
ÖNERGE REDDEDİLDİ
Genel Kurul’da yaşanan tartışmaların ardından Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, önergeyi oylamaya sundu. Önerge, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Ardından Önder, birleşime 15 dakika ara verdi.
AKP’NİN ÖNERİSİ KABUL EDİLDİ
Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, AKP’nin TBMM Başkanlığı’na sunduğu Meclis’in çalışma takvimine ilişkin önergesini okuttu. Muhalefet milletvekillerinin karşı çıktığı önerge kabul edildi.
Kaynak: sozcu.com.tr