1999 Marmara Depremi sonrası İzmit ilçesindeki Çukurbağ Mahallesi’nde hasar gören bir binanın altında ve çevresinde arkeolojik materyallerle karşılaşılması üzerine Kocaeli Müze Müdürlüğü Başkanlığı’nca 2001’de başlatılan kurtarma kazılarında bulunan 8 rölyef paneli, 2 heykel ve heykellere ait 12 parça, 2022’de ilk kez sergilendi.
Aynı dönemde bulunan ve 10 ayrı kırık parçadan bir araya getirilerek restore edilen, Roma İmparatorları Diokletianus ve Maximianus’un şehre girişte yapılan geçit töreninde tören arabasından inerek birbiriyle kucaklaştığı sahnenin tasvir edildiği rölyef ise 23 yıl sonra tarih ve sanatseverlerin ilgisine sunuldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Serkan Gedük, 2022’de müzede ilk kez sergilenen eserlerin ardından şimdi de “İki imparatorun kucaklaşma sahnesi” gibi önemli bir sahneyi ziyaretçilerle buluşturduklarını belirtti.
Restore edilen eserin her iki taraftan yaklaşan imparatorluk alayını tasvir ettiğini anlatan Gedük, “Solda imparator Diokletianus, sağda İmparator Maximianus’un birbiriyle kucaklaştığı adventus yani şehre girişte yapılan geçit törenini tasvir eden sahnelerden biri. Her iki imparatorun da kemerli, kollu, altın bantlarla süslenmiş tunik, pantolon ve püsküllü imparatorluk pelerini giymiş gösterişli giyimle tasvir edildiğini görüyoruz. Kısa kesilmiş saçları ve sakalları, Roma döneminde 3. yüzyıl asker imparatorlarının tipik birer örneğini temsil etmesi açısından son derece önemli sahnelerden biri” diye konuştu.
Çoklu yönetim sistemini ve eş-imparatorlar arasındaki siyasi uyumu simgeliyor
Gedük, kucaklaşma motifinin, Diokletianus’un Nikomedia’da uygulamaya koyduğu, tetrarşi (ikili gruplar halinde dört imparatorun yönetimi) olarak bilinen Roma İmparatorluğu’nun yeni çoklu yönetim sistemini ve eş-imparatorlar arasındaki siyasi uyumu simgelediğini aktardı.
Roma sanatında daha önce hiçbir imparatorun aile üyeleriyle bile olsa fiziksel anlamda bu kadar yakın tasvir edilmediğine değinen Gedük, “Roma sanatı ve edebiyatında evliliğin yaygın ikonografik sembolü olan sağ ellerin tokalaşması motifinden türetilmesi olup, siyasi uyumun işareti olarak nitelendirebiliyoruz. Bu panel Tetrarşi Dönemi’ne ait. Roma İmparatorluğunun dört bir köşesinde kullanılmış çeşitli heykel gruplarından ‘Tetrarşik kucaklama motifinin’ en eski ve en eşsiz örneğidir” ifadesini kullandı.
O döneme ait birçok bilgiyi rölyeflerden elde etiklerine işaret eden Gedük, Maximianus’un bindiği at arabasının o dönemde nasıl kullanıldığı, hangi özelliklerde bir tören arabası olduğunu da bu rölyeflerden anlayabildiklerini kaydetti.
Gedük, kucaklaşma motifinin ziyaretçiyle buluşmasının arkeoloji ve müzecilik açısından önemini vurgulayarak, “Tüm ziyaretçileri bu sahneyi görmeleri için müzemize davet ediyorum” dedi.
Kaynak: sozcu.com.tr