Ana Sayfa GÜNDEM İliç’i Türkiye’ye duyurmuştu, hakim karşısına çıktı

İliç’i Türkiye’ye duyurmuştu, hakim karşısına çıktı

Erzincan İliç’teki maden ocağına karşı yürüttüğü çevre mücadelesi esnasında gözaltına alınan ve köyüne girişi engellenen İliç savunucusu Sedat Cezayirlioğlu bugün İliç Asliye Ceza Mahkemesi’nde yeniden hakim karşısına çıktı.

ADLİ KONTROL ŞARTI KALDIRILMADI

Yapılan duruşmada, Sedat Cezayirlioğlu’nun avukatı  esasa yönelik savunmaları için süre talep ederek Cezayirlioğlu’nun adli kontrol şartının kaldırılmasını istedi.

Mahkeme, Cezayirlioğlu’na süre talebini kabul ederken adli kontrol şartına devam edilmesine ve her ayında 15’in de en yakın karakola imza atmaya gitmesine karar verdi.

İsmail Hakkı Atal’ın avukatı ise  soruşturma izni alınmadan dava açılmasının usul eksikliği olduğunu Adalet Bakanlığı’ndan soruşturma izni alınmasını bu dosyada dava şartı oluşmadığından davanın düşürülmesini talep etti.

Duruşma hakimi talebi reddetti. Atal’ın avukatı,  esasa yönelik itirazlarını  sunmak üzere süre talep etmesini ise mahkemece kabul etti. Duruşma  20 Kasım’a ertelendi.

POLİS, BASIN AÇIKLAMASINI ENGELLEMEK İSTEDİ

Duruşmanın ardından Sedat Cezayirlioğlu ve İsmail Hakkı Atal adliye önünde basın açıklaması yapmak istemelerine polis tarafından engellenmek istendi. Cezayirlioğlu’nun avukatının müdahalesi sonrasında açıklama yapıldı. 

“HERKES YAPTIĞININ BEDELİNİ ÖDEYECEK”

2023 yılında köyüne girişinin yasaklandığını belirten Sedat Cezayirlioğlu, “13 Şubat’tan bu yana 400 yıllık ata topraklarıma, evime, köyüme gidemiyorum. Bugün duruşmaya çıktım, mahkeme yine adliye kontrolüne karar verdi. Amerikalı coni dostlarınız benim 400 yıllık köyümde, tarlamda cirit atıyor ben köyüme gidemiyorum. Suçlular gibi her ayın 15’inde gidip imza atıyorum mahkemede bunların devamına karar verdi. Allah’ın adaleti şaşmaz herkes yaptığının bedelini Allah’ın huzurunda da ödeyecek günü geldiği zaman mahkemelerde de ödeyecek” dedi.

“TÜRKİYE YÜZYILINDA BİRGÜN AVUKATIZ BİRGÜN SANIĞIZ”

İsmail Hakkı Atal ise, “Biz 2022 yılından bu yana ‘bu maden patlayacak bu maden çökecek diye bas bas bağırdık. 13 Şubat’ta maden çöktü 9 tane madencimiz öldü. Fırat’a kadar bütün Ortadoğu’yu zehirlediler siyonistlerle işbirliği içerisindeki AKP iktidarı Türk halkını zehirledi şimdi bize ‘niye zehirlendiğimizi söylüyorsunuz’ diye bizi susturmak için dava açıyor. Davanın özeti budur. Şunu da söylemek istiyorum, AKP’nin yeni Türkiye yüzyılında nereden nereye birgün avukatız bir gün sanığız mahkemelerde işte AKP’nin yeni yüzyılı demokrasi ve hukuk tiyatrosu.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: sozcu.com.tr