Çoğumuz, gözlerimizde meydana gelen bazı değişiklikleri veya rahatsızlıkları yorgunluğa, yaşlanmaya ya da geçici sağlık sorunlarına bağlarız. Oysa bazı belirtilerin, önemli sağlık sorunlarının habercisi olabileceğine dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, gözlerimizdeki bu sinyalleri ve hangi durumlarda harekete geçmemiz gerektiğini şöyle açıkladı:
Prof. Dr. Derya Uludüz
HANGİ SORUN NEYE İŞARET?
Gözlerde meydana gelen bazı değişiklikler de altta yatan ciddi sağlık sorunlarının erken belirtileri olabilir.
Göz beyazında sararma: Bu durum genellikle karaciğer sorunlarının belirtisidir. Hepatit, safra taşı veya karaciğer sirozu gibi ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabilir.
Göz altı morlukları: Genellikle yorgunluk ve uykusuzlukla ilişkilendirilse de, demir eksikliği anemisi gibi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.
Göz kuruluğu: Sürekli kuruluk hissi, göz kuruluğu ile giden Sjogren sendromu dediğimiz otoimmün hastalıkların belirtisi olabilir. Yaşlanma, hormonal değişiklikler ve ekran başında uzun süre vakit geçirmek de bu durumu tetikleyebilir.
Ani görme kaybı veya bulanık görme: Bu belirtiler retina dekolmanı, optik nörit, migren atakları veya inme gibi acil tıbbi müdahale gerektiren durumların işareti olabilir.
Gözlerde kanlanma: Basit bir tahrişin sonucu gelişebileceği gibi, glokom, hipertansiyon veya diyabet gibi sistemik hastalıkların da belirtisi olabilir.
GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜ
Göz kapağı düşüklüğü, tıbbi adıyla pitoz genellikle yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak kabul edilir. Ancak, bu durum sadece estetik bir sorun olmayabilir; altında yatan ciddi sağlık sorunlarının işareti de olabilir. Şiddetli olgularda görme yetisini de etkileyebilir.
Yaşlanma: Yaş ilerledikçe göz kapağını kaldıran kaslar bu süreçten etkilenir ve göz kapağı düşebilir. Bu doğal yaşlanma süreci genellikle iki taraflı ve simetrik olarak gerçekleşir.
Kas ve sinir hasarı: Göz kapağını kaldıran levator kası, sinirlerden gelen uyarılarla çalışır. Levator kasındaki zayıflık veya sinir hasarı, göz kapağının düşmesine neden olabilir. Göz veya kafa bölgesine alınan darbeler, sinirlerde veya kaslarda hasara yol açarak göz kapağının düşmesine neden olabilir. Bu tür durum ani gelişir ve acil müdahale gerektirir.
Nörolojik hastalıklar: Pitoz, myastenia gravis gibi nörolojik hastalıkların erken bir belirtisi olabilir. Bu hastalıklarda kasların sinir uyarılarına duyarlılığı azalır, bu da göz kapağı düşüklüğüne yol açabilir. Tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Tümörler ve kitleler: Beyin veya göz çevresinde gelişen tümörler, sinir ve kasları baskılayarak göz kapağı düşüklüğüne neden olabilir. Bu durumda genellikle tek taraflı bir göz kapağı düşüklüğü görülür ve bu durum hızlı bir tıbbi müdahale gerekir.
EĞER AĞRI OLUYORSA…
Busorun, çoğu zaman göz yorgunluğu, alerji veya basit enfeksiyonlarla ilişkilendirilir. Ancak bazı durumlarda beyinle ilgili bir rahatsızlığın da habercisi olabilir. Göz ağrısı, gözün içinde, arkasında veya çevresinde hissedilen rahatsızlık ya da ağrı olarak tanımlanır ve genellikle zonklama, batma, yanma ya da basınç hissi şeklinde kendini gösterir.
Migren: Sadece baş ağrısıyla sınırlı kalmayıp, genellikle tek taraflı göz ağrısı olarak da kendini gösterebilir. Bu tür ağrılar, beyin damarlarının genişlemesi ve sinirlerin etkilenmesi sonucu ortaya çıkar.
Optik Nörit: Gözün arkasındaki görme siniri olan optik sinirin iltihaplanmasıdır. Genellikle görme kaybı ve göz hareketleri sırasında artan ağrıyla karakterizedir. Multipl Skleroz (MS) gibi nörolojik hastalıklarla ilişkilidir ve acil müdahale gerektirir.
Beyin tümörleri: Bu tümörler, göz sinirlerine baskı yaparak kalıcı ve şiddetli göz ağrısına neden olabilir. Bu tür ağrılar zamanla şiddetlenir ve diğer nörolojik belirtilerle birlikte görülebilir.
Glokom: Göz içi basıncının artması sonucu göz sinirine zarar veren bir hastalık olan glokom, ani gelişen şiddetli göz ağrısı ve bulanık görmeyle kendini gösterebilir.
Küme baş ağrısı: Özellikle göz çevresinde yoğunlaşan, şiddetli ve tek taraflı bir baş ağrısıdır. Beyindeki hipotalamus bölgesindeki anormalliklerle ilişkilendirilir ve acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur. Eğer göz ağrısı birkaç gün içinde geçmiyorsa ve diğer nörolojik belirtilerle birlikte görülüyorsa, mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.
Kaynak: sozcu.com.tr