Ana Sayfa GÜNDEM Durum çok kötü, sesimizi duyun seferberlik başlatın

Durum çok kötü, sesimizi duyun seferberlik başlatın

Kadıköy iskelesinde, bugün saat 15.00’te farklı bir uyarıya tanıklık edeceksiniz. Uyuşturucu kullananların yakınları “Sesimizi duyun” diyecek ve uyuşturucu kullanımına karşı herkesin dikkatli olmasını isteyecek. O basın açıklamasına katılacak bir anne ile daha önce uyuşturucu kullanan,  bunu yendikten sonra başkalarını kurtarmak için çırpınan Derya Şaşmaz’la konuştum.
Derya Hanım, uyuşturucu madde kullanan ve sonunda bu illetten kurtulmayı güçlükle başaran bir kadın. Öyküsünü, başkalarına ders olması için şöyle anlattı:

ÖZENTİ SONUCU BAŞLADIM

“Üniversiteyi kazanıp Hatay’a gitmiştim. Yanlış arkadaş ortamına girdiğim için madde kullanmaya başladım. O zamana kadar hiç bara gitmemiştim, gece hayatım da yoktu. Sigara bile içmezdim. Ancak o çevrede önce sigaraya, sonra alkole başladım.”

Barda arkadaşları hap alıyor ve çok eğleniyorlardı. Derya Hanım, “Ben de onlarla birlikte aynı alkolü alıyorum ama onlar gibi eğlenemiyorum diye düşündüm. Birisinde hap gördüm. Ne olduğunu sorduğumda ağrı kesici olduğunu söyledi. Başımın ağrıdığını söyledim ve verdiği hapı içtim. Daha sonra aynı haptan diğer arkadaşlar da içti. Bunun kafa yaptığını o gün öğrendim. Özenti sonucu uyuşturucuya, sigaraya, alkole ve madde almaya başladım” diyor.

Derya Şaşmaz, 2006 yılından beri verdiği mücadelesini Saygı Öztürk’e anlattı.

GÖZÜNÜZ BİR ŞEY GÖRMÜYOR

Derya Hanım, “Uyuşturucu kullandığınız zaman kesinlikle bir hayatınız olmuyor. Evladınızı, anne, babayı, üniversiteyi gözünüz görmüyor. Sadece bir madde alıp rahatlama derdine düşüyorsunuz” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Ben başka maddelere geçiş yaptığımda bir üst seviyeye çıktığım zaman sona yaklaştığımın farkında değildim. Kilo kaybı, agresiflik, okulda kavga, şiddet. Belli bir süre kullandıktan sonra maddeyi normal davranabilmek için, ağrılarım gitsin diye kullanıyorsunuz. Hiç unutmuyorum, dans ederken ayak bileğimin kırıldığını fark etmeden dansa devam etmiştim. Ertesi gün ayılmaya başlayınca ayak bileğim diz kapağıma kadar şişmiş durumdaydı. Acısını daha yeni hissediyordum.”

BİNİN ÜZERİNDE YASAKLI MADDE VAR

Eskiden uyuşturucu bulmak zordu. Şimdi binin üstünde yasaklı uyarıcı madde var. “Ulaşımı da çok kolay” diyor Derya Hanım ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Daha önce uyuşturucu satılan belli yerler vardı. Oralardan bunları temin ediyorduk. Buralara operasyon yapıldıktan sonra dağıldılar. Böyle olunca başka semtlerde de uyuşturucuya alışanlar oldu. Kullanıcıların artmasında da bu önemli bir etken oldu.”

Derya Hanım,  Ankara Kent Konseyi’nde görev yapıyor. O da madde bağımlılığıyla mücadele için “Ak Hayatlar Derneği” ni kurmuş.  Yaşadıklarını, ailelerin neler yapması gerektiğini anlatıyor,  kullanıcıları kurtarma yolunda ablalık yapıyor. Uyuşturucu kullananların aileleri üç yıl önce Sağlık Bakanlığı önünde toplanıp basın açıklaması yapmış, taleplerini söylemişlerdi. O günden bu yana değişen bir şey olmadı. Değişen, uyuşturucu kullanımının daha da yaygınlaşması oldu. Anneler, babalar, kardeşler uyuşturucu konusuyla kararlı bir mücadele yapılmasını istiyor. Neler istediklerini Derya Hanım şöyle sıraladı:

■ Mevcutta Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi merkezinde (AMATEM)  uygulanan tedavi yöntemlerinin değiştirilmesi ve geliştirmesi gerekir. Tedavi süresi 21 gün, bu sürede kimse iyileşemez. Ülkemizde 64 AMATEM’de hasta kabul etmiyorlar. Etseler bile hastaları AMATEM’de  değil, psikiyatri servisinde yatırıyorlar.

AİLELERİ SÖMÜRENLER DE VAR

■ Tedaviden sonra rehabilitasyon süresince, çocuklarımızın rehabilitasyonunu yapacak iki merkez var. Buralar da yetersiz. Rehabilitasyon merkezleri dernek-vakıf çatısı altında değil Devletin çatısı altında olsun. Bazı dernek ve vakıflar tarafından rehabilitasyon yapılıyor ama bir çok dernek bunu kullanıp aileleri maddi ve manevi anlamda sömürüyor. Bu mücadeleyi hakkıyla yapanları da ayırıyoruz.  Örneğin bunlarda 21 gün değil, iki yıl tedavi uygulanıyor ve hiçbir ücret almayanlar da var.

24 saat uyumadan kesintisiz ağladım

Derya hanım; kendini örnek veriyor ve bağımlıların halini şöyle anlatıyor:

“Bağımlı zaten uyuyamaz. Kalktığında bu maddeyi nereden alacağını düşünür. Madde kullandığım dönemde yüzme bilmememe rağmen gece 03.00 civarında üstümle denize girdim. Hiç uyku yok, açlık hissetmiyorsunuz. Ne yaptığınızı ne konuştuğunuzu bilmiyorsunuz. Eğer bir bar ortamındaysanız, hareketli oluyorsanız, eğer duygusal moddaysanız mesela ben 24 saat uyumadan kesintisiz ağladığımı da biliyorum. Ben uzun yıllardır uyuşturucu kullanmıyorum. Ama dönem dönem benim de aşerdiğim zamanlar oluyor. Kendimi nasıl durdurmam gerektiğini bildiğim için bunu durdurabiliyorum.”

Zamlar yüzünden uyuşturucu yayılıyor

■ TÜRKIYE Uyuşturucu ve Bağımlılık İzleme Merkezi’nin (TUBİM) 2023’teki araştırmasına göre bağımlı sayısı hızla artıyor. Alkol ve sigaraya yapılan yüksek zamlar gençleri uyuşturucuya yönlendiri­yor. Çünkü, uyuşturucu haplar 10-15 lira karşılığında alınabiliyor. Gençlerin sosyal faaliyetler yapmalarını sağlamak gereki­yor. Bunun için gençlik merkezleri kurulu­yor ama yeterli değil.

■ 24 yaşın altına madde bağımlılığıyla ilgili eğitim verilmeyecek diye bir genelge var. Bu da yanlış. Uyuşturucuya başlama yaşı 15-16 ve özentiyle başlıyor. Durum çok kötü, seferberlik ilan edilmeli, uyuştu­rucu ile mücadele konusunda ciddi adım­ların atılması gerekiyor.

■ Kolluk kuvvetleri çok iyi çalışıyor ama tek başına yeterli değil. Aile, Sağlık, İçiş­leri, Çalışma, Milli Eğitim gibi bakanlıkları da ilgilendiriyor.

OĞLUNUN madde kullandığını öğren­diğinde dünya başına yıkılmıştı. Bağımlı annesi olmanın dünyanın en zor kavramı olduğunu, bu kavramı cümlelerle ifade edebilmenin imkan ve ihtimali bulunma­dığını biliyordu. Oğlu başka bir kentte üniversiteye başlamıştı. Elektrik mühendisi olup gelecek diye beklerken o bir gün, “Ben okumayacağım” deyip çıkıp gelmişti. Gittiğinde 85 kilo olan oğlu, 6 ay sonra geldiğinde zayıflamış, kapkara birisi olmuş­tu. Onun aileden ilk defa uzağa gittiği için hastalandığını düşündü. Oğlu, “Okumaya­cağım” dediğinde sebebini sordu. Cevabı, “Ben rahatsızım, uyuyacağım” oldu. Titri­yordu, meğer kriz geçiriyormuş. Oğlunu aynı gün AMATEM’e götürdü. Test sonu­cu kanında yüksek derecede uyuşturucu madde kullanıldığı tespit edildi. Anne şoke olmuştu. Dayanamadı, bayılmıştı. Kendine geldiğinde kolunda serum takılıydı.

DERYA Şaşmaz, “Cezaevlerinde ba­ğımlılara yönelik herhangi bir tedavi sürecine girildiği zaman orada kendine bir network kuruyor, çıktığında bunu kul­lanarak suç makinası oluyor. Adeta ceza­evinde staj görüyor. Oysa bağımlılar ayrı bir koğuşa alınsa, bu koğuşta tedavi ve rehabilitasyon çalışması yapılsa, topluma kazandırılması daha kolay olurz” dedi.

Kaynak: sozcu.com.tr