Kahverengi cüceler, gezegen ve küçük yıldızlar arasında bir boyuta sahip olan sönük gök cisimleridir. İlk kez 1995 yılında, Caltech araştırmacıları tarafından 18 ışık yılı uzaklıktaki kırmızı cüce yıldız Gliese 229’un etrafında dönen Gliese 229B keşfedildi. O zamandan bu yana, bilim insanları binlerce kahverengi cüce keşfettiler. 2017 yılında yapılan araştırmalara göre, Samanyolu’nda 100 milyar kadar kahverengi cüce bulunabileceği düşünülüyor.
Bilim insanlarını uzun süre şaşırtan bir özelliğe sahip olan Gliese 229B, boyutuna göre olması gerekenden çok daha sönüktü. 70 Jüpiter kütlesinde olan bu gök cismi, beklenenden daha az parlıyordu.
Astronomlar, bu gizemi nihayet çözdü. Gliese 229B’nin aslında iki kahverengi cüceden oluştuğu anlaşıldı. Biri 38, diğeri 34 Jüpiter kütlesinde olan bu kahverengi cüceler, her 12 günde bir birbirlerinin etrafında dönüyor. Bu keşif, bu boyuttaki iki kahverengi cücenin parlaklığının beklenildiği gibi olduğunu gösterdi.
Keşfi gerçekleştiren ekibin bir parçası olan Rebecca Oppenheimer, “Eğer güneş sistemimizde bu tür cisimler olsaydı, gece gökyüzümüzde oldukça garip görünürlardı” dedi. Oppenheimer, bu keşfi “onlarca yılın en heyecan verici ve büyüleyici alt-yıldız astrofizik keşfi” olarak tanımladı.
Oppenheimer, New York’taki Amerikan Doğa Tarihi Müzesi’nde astrofizikçi olarak görev yapıyor ve yeni araştırmanın ortak yazarlarından biri. Araştırma, Nature dergisinde yayınlandı. Keşif, Şili’deki Avrupa Güney Gözlemevi’nin Çok Büyük Teleskobu’nun beş aylık gözlemleri sonucunda yapıldı.
Araştırmacılar, Gliese 229Ba ve Gliese 229Bb olarak adlandırılan bu kahverengi cücelerin, her 250 yılda bir güneşimizden daha küçük ve daha kırmızı bir yıldızın etrafında döndüğünü keşfettiler.
Kahverengi cüceler, insan gözüyle görülebilecek kadar parlak ışık yaymıyor, ancak kızılötesi ışıkta daha parlak görünüyorlar. Bu ışık, gece görüş gözlüğü veya kızılötesi kameralarla tespit edilebiliyor.
Bu dans eden kahverengi cücelerin nasıl oluştuğu sorusu hala çözülmüş değil. Bir teori, bu çiftlerin yeni bir yıldızın etrafındaki malzeme içinde oluşabileceğini öne sürüyor. Ancak bu keşif, benzer başka çiftlerin de keşfedilip keşfedilemeyeceği sorusunu gündeme getirdi. Araştırma ekibi, gelecekte daha fazla kahverengi cüce çifti bulmak için diğer gözlemevlerini kullanmayı planlıyor.
Caltech’ten Dimitri Mawet, bu keşfi önemli bir adım olarak nitelendiriyor. Aynı zamanda NASA’nın Jet Propulsion Laboratuvarı’nda kıdemli araştırma bilimcisi olan Mawet, “Gliese 229B’nin çift olduğunun keşfedilmesi, kütle ve parlaklık arasında gözlemlenen son gerilimi çözdüğü gibi kahverengi cüceler hakkındaki anlayışımızı da derinleştiriyor” dedi.
Kaynak: sozcu.com.tr