Ortahisar ilçesindeki Zağnos Vadisi’nde yer alan İçkale bölgesinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda, Trabzon Müze Müdürlüğü başkanlığında, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Yavuz’un bilimsel danışmanlığıyla 31 Ağustos 2021’de arkeolojik kazı çalışmalarına başlandı.
Kazı alanı olan bölgede Komnenos Hanedanı’na ait olduğu söylenen, görünen kısmı iki katlı kagir bir saray kalıntısı, onun güney doğusunda hamam ve duvar kalıntıları ile kuzeybatı köşesinde yine Komnenoslar döneminden olduğu anlaşılan surlara bitişik inşa edilmiş ikiz tonozlu kagir yapı ve doğuda surlara içerden bitişik tek tonozlu yapı yer alıyor.
Yaklaşık 5 yılda tamamlanması planlanan kazı çalışmalarında, toprak altında kalmış mimari yapıların yanında Roma, Bizans, Komnenos ve Osmanlı medeniyetlerine ait sikke, mühür, yüzük, iplik eğirmeye yarayan ağırşak, seramik kap kacak gibi birçok taşınır kültür varlığı bulundu.
Buluntularla ilgili envanter ve tasnif çalışmaları devam ederken, eserlerin restorasyonu ve kalıntıların yeniden ayağa kaldırılmasıyla tarih ve kültür turizminin canlandırılması amaçlanıyor.
“Kazı ve belgeleme çalışmalarına devam edilmekte”
İl Kültür ve Turizm Müdürü Tamer Erdoğan, Trabzon’un geçmişten günümüze çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptığını söyledi.
İçkale’nin kuruluşunun çeşitli kaynaklara göre milattan önce 2 binli yıllara kadar geri gittiğini dile getiren Erdoğan, “Somut veriler ise milattan önce 500’lü yıllara ait, Roma, Bizans, Komnenos ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmış Trabzon’un tarihi kent merkezidir” ifadesini kullandı.
Erdoğan, Ağustos 2021’de başlayan kazı çalışmalarının yaklaşık 5 yılda tamamlanmasının planlandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İçkale kazısında 4 büyük medeniyetin izleri gün yüzüne çıkarılıyor. Sürdürülen arkeolojik kazılarla Trabzon’un bilinmeyen tarihi ve kültürel varlıklarının ortaya çıkarılması, tanıtımının yapılması, bu yolla bölgede tarih ve kültür bilincinin oluşturulması ve elde edilecek kalıntı ve buluntularla turizme yeni kazanımlar sunulması amaçlanıyor.”
Bu yılki kazı çalışmalarının 24 Temmuz’da başladığını kaydeden Erdoğan, “Genel bitki ve yabani ot temizliği yapıldıktan sonra batı salonu olarak adlandırılan Orta Çağ yapısının güneyindeki alanda geçtiğimiz yıldan kalan seviye indirme çalışmasına devam ediliyor. Burada tespit edilen Bizans kemerli tonozlu yapıda halihazırda kazı ve belgeleme çalışmalarına devam edilmekte” diye konuştu.
“Kalıntıların yeniden ayağa kaldırılarak kültürel turizmin canlandırılması hedefleniyor”
Erdoğan, çalışmalar esnasında sırlı ve sırsız seramik parçaları, tuğla parçaları ile Roma, Bizans, Komnenos ve Osmanlı dönemlerine ait fazlaca korozyona uğramış ve kondisyonları kötü durumda olan birçok sikkenin bulunduğuna işaret ederek, “Kazı çalışmalarında 3 işçi ile 4 teknik personel görev alıyor. Planlanan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkarılacak tarihi kalıntıların veya eserlerin restorasyonuyla var olan kalıntıların yeniden ayağa kaldırılarak kültürel turizmin canlandırılması hedefleniyor” dedi.
İçkale’nin içinde yapılacak arkeolojik kazı çalışmalarının ilk etapta 5 bin metrekarelik boş sahada gerçekleştirileceğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
“Alanın diğer bölümlerinin kamulaştırması ilgili taraflarca belirlendikten sonra kazı çalışmaları İçkale’nin tümünü kapsayacak şekilde genişletilebilecek. Kazı ve restorasyon çalışmaları sonunda hazırlanacak açık hava müzesi ya da arkeo-park düzenlemesi ile ortaya çıkarılacak eserler ve kalıntıların canlı olarak izleyici tarafından görülmesi suretiyle kazı alanına ilişkin yerli yabancı turistlerin ilgisi artırılacaktır. Ayrıca kazı sonrası İçkale’de oluşturulacak açık hava müzesi ya da arkeo-park alanı içinde açılacak sergi ve toplantı alanları ile dinlenme mekanları, bu noktada ziyaretçi sayısının artmasına da vesile olacaktır.”
Erdoğan, kazı alanında oluşacak yeni durumun turizm açısından büyük girdiler sağlayabileceğini vurgulayarak, “Bu da bölge turizmine canlılık getirecek bir husustur. Kazılar sonrasında İçkale, Sümela ve Ayasofya Camisi’nden sonra arkeolojik kalıntı ve buluntuların olduğu çok önemli bir ören yeri, turistik mekan olma kimliğine kavuşacak ve bölgenin turizm potansiyelinin artmasına önemli katkılar verecektir” değerlendirmesinde bulundu.
“Şu anda Bizans yani Komnenos öncesindeki katmana kadar inebildik”
Bilimsel heyette görevli KTÜ Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Temel Sağlam da kazı çalışmalarına 2021’de başlandığını anımsatarak, şu ifadeleri kullandı:
“Şu anda Orta Çağ yapısının hemen güney tarafında açmalarda çalışıyoruz. Burada Bizans dönemine ait bir yapı kalıntısı üzerinde çalışıyoruz. Tam olarak niteliğini, işlevini tanımlayamadığımız yapı, daha aşağı seviyelere indiğimiz zaman mutlaka tanımlayabileceğiz ama bulunduğumuz katman şu anda Bizans katmanı, yani Komnenos öncesindeki katmana kadar inebildik.”
Geçen sene yapılan çalışmalarda Roma dönemi izlerine de rastladıklarını aktaran Sağlam, “Zaten Bizans dönemi, Roma döneminin bütün kalıntılarını alarak devşirme malzeme kullanılarak oluşturdukları kemerleri, kemer altlıklarını görebiliyoruz çalıştığımız alanda. Bu alanı tamamladıktan sonra doğuya doğru devam ettiğimiz zaman mutlaka daha nitelikli, daha özel mimari yapılanmayı görebileceğiz” dedi.
Sağlam, şu anda Bizans katmanında çalıştıklarını vurgulayarak, “Kalenin çok daha evveliyatı var. Geçen yıllarda Helenistik döneme gitme ihtimaline dair çok şeyler, buluntular bulduk. Kazılar devam ettikçe daha iyi, daha nitelikli yapılar çıktıkça ya da küçük buluntular çıktıkça değerlendirmelerimiz daha net olacaktır. Şu andaki buluntularımız, bulgularımız bu yönde” diye konuştu.
Kaynak: sozcu.com.tr