Hasan İmrak, ilkokulu bitirdikten sonra, 1957 yılında henüz 11 yaşındayken babasının yanında bakırcılığa adım attı. Zamanla mesleğin tüm inceliklerini öğrenerek, çeşitli bakır ürünler yaptı ve yıllarca ustalığını sürdürdü. Bugün ise kentte sayıları oldukça azalan ustalardan biri olarak dikkat çekiyor.
30 yıl önce emekli olmasına ve yaşının ilerlemesine rağmen bakırcılığı bırakmayan İmrak, her gün 10 saatten fazla çalışıyor ve buna rağmen 2 bin lira yevmiye önerdiği halde çalışacak eleman bulamamaktan şikayet ediyor.
“MESLEKLERE İLGİ KALMADI”
Bakırcılar Arastası’ndaki atölyesinde çalışmaya devam eden İmrak, mesleğe nasıl başladığını şöyle anlattı:
“İlkokuldan sonra babamın yanında çalışmaya başladım. O günden bu yana mesleğimi sürdürüyorum. Mesleğe başladığım dönemlerde Burdur, civar iller arasında bakırcılık konusunda en önde gelen yerdi. Ben Bakırcılar Derneği Başkanlığı yaptığım dönemde 120 bakırcı ve kalaycı vardı. Şimdi ise bu işi yapan bir tek ben kaldım.
Bağ-Kur primleri, dükkan kirası derken insanlar meslekten uzaklaştı. Karşımdaki 5 okuldan çıkan öğrencilerin hepsi masa başı işlere yöneliyor, kimsenin mesleklere ilgisi yok. Günlük yevmiyesi 3 bin lira olan kaynakçılar var ama ben 2 bin lira yevmiye ile çalışacak eleman bulamıyorum. Burdur’da bakırcılık bitmek üzere. Ben bu işi bıraktığımda Burdur’da bakırcılık da sona erecek.”
Mesleğini çok sevdiğini belirten Hasan İmrak, işini son güne kadar yapmaya devam edeceğini vurguladı.
“YURT DIŞINA İŞ YAPIYORUM”
El yapımı krom çelik kazanlar ve bakır gülyağı damıtma kazanlarını Türkiye’de üreten tek usta olduğunu söyleyen İmrak, “Yaptığım kazanlar Çin, ABD, Ukrayna ve Avrupa ülkelerine gönderiliyor. Fakat eleman bulamayınca, yalnız başıma bu işi ne kadar sürdürebilirim bilemiyorum” dedi. Günde yaklaşık 10 saat çalıştığını ifade eden İmrak, “Sabah 08.30’da atölyemde olurum, akşam ezanına kadar çalışırım. Gün içinde binlerce kez çekiç sallıyorum” diye konuştu.
Kaynak: sozcu.com.tr