Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Güllük Mahallesi’nde yapılması planlanan 260 yat kapasiteli marina projesinin askıya çıkarılmasının ardından vatandaşlar liman projesinin yapılmaması için imza kampanyası başlattı. Güllük Pazaryeri’nde başlatılan kampanyaya yoğun katılım sağladı. Güllük Körfezi Koruma Platformu Gönüllüsü Neşe Tuncer yaptığı açıklamada “Cennet körfeze adeta yat limanı değil, taş ocağı işletme projesi. Platform olarak projenin iptali için kampanya başlattık” dedi.
Vatandaşlar Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne hazırlanan toplu dilekçeyi imzalayan vatandaşlar Güllük körfezinin cehenneme dönüştürülmemesini istedi. Vatandaşlar dilekçede proje ile ilgili şu görüşlere yer verdi:
-Söz konusu projeye ilişkin olarak 16 Mart 2023 tarihinde yapılan Halkın Katılımı Toplantısında dile getirdiğimiz hususlar Nihai ÇED raporunda dikkate alınmamış, endişelerimize çözüm üretilmemiş veya geçiştirilmiştir.
-Çevresel etkinin doğru saptanabilmesi için kümülatif etkiye bakılması gerekiyor. Ama bu ÇED raporunda kümülatif etkiyi doğru değerlendiren teknik veya ekolojik bir çalışma yapılmamış. Güllük Körfezinde hali hazırda işletmede bulunan liman ve marinalarla, planlanan liman, marina, çekek yeri projelerine yer verilmemiş.
-Projede yapılması öngörülen dalgakıranlar için denize yüzbinlerce ton taş dökülecek. Adeta yat limanı değil, taş ocağı işletme projesi olan bu yat limanı yapılırken Güllük’te yaşayan vatandaşların ve denizel yaşamın nasıl etkileneceği irdelenmemiş.
-Raporda analiz için kullanılan pek çok veri eski tarihli, örneğin yat turizminin geleceğine ilişkin varsayımlar 10 yıl öncesine ait veri setleri ile açıklanmaya çalışılmış. Bu da karar vericileri yanlış yönlendiren sonuçlara ulaşılmasına sebep olmuş.
“YENİ YAT LİMANINA İHTİYAÇ YOK”
-Türkiye’de artık yatçılık sektörü küçülüyor ve bu konuda Hırvatistan, Kızıldeniz öne çıkıyor, çünkü denizler bizim kıyılarımızdan çok daha temiz. Proje 260 yatlık bir liman yapılmasına ilişkin. Oysa Güllük Körfezinde halen işletmede olan iki marina zaten tam kapasite ile çalışmıyor. Yeni bir yat limanına da ihtiyaç bulunmuyor.
“BÖLGENİN GERÇEKLERİNDEN TAMAMEN HABERSİZ BİR ÇED RAPORU”
Bölgenin gerçeklerinden tamamen habersiz bir nihai ÇED raporu hazırlanmış. Bu bölgenin bir alt yapı sorunu bulunuyor. Mevcut altyapı kışın Güllük’te yaşayan nüfusun sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama koşullarını dahi sağlamıyor iken, kanalizasyon sistemine her gün yüzlerce ton sıvı atık verileceğinin yazılması yanıltıcı bir bilgidir, kümülatif bir çevresel etki yapılmadığının da işaretidir.
Projede Güllük ve çevresinin demografik yapısı incelenmemiş ve bir sosyal etki değerlendirme analizi yapılmamış. Bu proje ile yaz akşamlarında yürüyüş yapılan, yemek yenilen, çay bahçesi olarak kullanılan yerler yani deniz ve kıyıdaki kamusal alan vatandaşa kapanacak. Güllük halkının Anayasa ve Kıyı kanunu ile korunan kıyıya ulaşım hakkı ihlal edilecek ve denizle olan etkileşimi kesilecektir.
“BU PROJEYLE GÜLLÜK RANTA KURBAN EDİLİYOR”
Yalıkavak’ın, Kuşadası’nın, Göcek’in başına ne geldiyse aynısı Güllük’ün de başına gelecek.Bu proje bir balıkçı kasabası ve emeklilerin yerleştiği bir belde olan Güllük’ün felaketi olacaktır.
Güllük Körfezi Koruma Platformu gönüllülerinden Neşe Tuncer, “Güllük ranta kurban ediliyor. Yalıkavak’ın, Kuşadası’nın, Göcek’in başına ne geldiyse aynısı buranın da başına gelecek.Bu proje bir balıkçı kasabası ve emeklilerin yerleştiği bir belde olan Güllük’ün felaketi olacaktır İtirazlarımız bir kez daha dikkate alınmazsa, ÇED olumlu kararı verilirse, ki büyük ihtimalle olumlu kararı verilecek, projeyi yargıya taşıyacağız” diye konuştu.
Kaynak: sozcu.com.tr