Ana Sayfa SAĞLIK 35 yaşının altındayken yaptırınca erken çöküş başlıyor

35 yaşının altındayken yaptırınca erken çöküş başlıyor

Dijital yaşamın, farkında olmasak da hayatımızı büyük ölçüde etkilediğini ve bunun en tehlikeli sonuçlarının sağlık alanında görüldüğünü kaydetti. Sosyal medyada “Ben kullandım, harika oldu” şeklindeki paylaşımların sağlık açısından büyük riskler taşıdığını belirten Özyaral, özellikle influencer’ların sağlık ürünleri hakkında bilinçsizce yaptığı yorumların tehlikeli olabileceğini vurguladı.

BÜYÜK TEHDİT OLUŞTURUYOR

Prof. Dr. Özyaral, “Anti-kanser uygulama adı altında yapılan bazı öneriler ve kullanılan preparatlar Sağlık Bakanlığı denetiminde ve hekim kontrolünde olmalıdır” dedi. Ayrıca kozmetik uygulamalardaki bilinçsiz kullanımların da büyük bir tehlike oluşturduğunu belirterek, insanların sosyal medyada birbirine benzeyen prototiplere dönüşmeye başladığını, merdiven altı uygulamaların ciltte ciddi hasarlara yol açtığını söyledi.

“ERKEN YAŞTA KABUSA DÖNÜŞEBİLİR”

Anti-aging uygulamalarının mutlaka hekim kontrolünde yapılması gerektiğini vurgulayan Özyaral, bu tür işlemlerin en az 35 yaşında başlaması gerektiğini belirtti. Vücut, 35 yaşına kadar hücre yenileme işlemini zaten sağlıklı bir şekilde yürütmektedir, ancak 18-20 yaşlarında bu tür uygulamalara başvurulduğunda, doğal hücre yenilenmesi sürecine zarar verildiğini ve erken yaşlanma riskinin arttığını söyledi. Erken yaşta yapılan gereksiz anti-aging uygulamalarının vücutta geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabileceğini ifade etti.

YANILTICI KOLAJEN KULLANIMI

Prof. Dr. Özyaral, sosyal medyada en çok rağbet gören konulardan birinin kolajen kullanımı olduğunu belirtti ve önemli uyarılarda bulundu. Kolajenin haplar veya benzeri yollarla kolayca vücutta sindirilemeyeceğini, rastgele kullanıldığında sindirim sistemine zarar verebileceğini ve başka sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi. Ayrıca uzman olmayan kişilerin sağlık konusundaki önerilerinin halk sağlığı açısından büyük bir tehlike oluşturduğunu vurguladı.

Özyaral, kabak çekirdeği ve bamya tohumu gibi ürünlerin bilinçsizce kullanıldığında yarardan çok zarar getirebileceğini, özellikle mide bağırsak hastalıkları veya kanser geçiren hastalar için bu tür yanlış yönlendirmelerin ciddi tehlikelere neden olabileceğini belirtti.

Kaynak: sozcu.com.tr