Ana Sayfa EKONOMİ Ozan Bingöl: Bunun adı vergicilik değil, vatandaşı vergi komasına sokmaktır!

Ozan Bingöl: Bunun adı vergicilik değil, vatandaşı vergi komasına sokmaktır!

OZAN BİNGÖL

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Yeni vergi yok!” demecine ilişkin haberlerin mürekkebi kurumadan Meclise yeni vergi paketi sunuldu.

Paketteki vergiler, vergilerin farklı şekilde isimlendirilme gayreti ve en önemlisi de kanunun gerekçesi artık bu kadar da olmaz dedirtti.

Sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim: “Bu vergicilik değil!” Yapılacak olan, halkta vergi alerjisini en üst seviyeye çıkarmak için tüm sinir uçlarına dokunan, verimsiz, adaletsiz bir uygulamadır. Vergi literatürüne yeni bir kavram sokalım; yapılan tüm ülkeyi, tüm vatandaşları birden “VERGİ KOMASI’na sokmaktır. Vergiye tepki, vergi alerjisi aşamasından vergi koması aşamasına geçmiş bulunmaktadır.

Aşağıda önce kısaca getirilen vergileri sıralayıp sonrasında eleştirilerime yer vereceğim.

YENİ VERGİ YASA TEKLİFİ NE GETİRİYOR?

Savunma Sanayii ile İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanlığı tarafından onlarca Milletvekilinin imzasıyla 11 Ekim 2024 tarihinde Meclis başkanlığına verildi. İmzası olan Milletvekillerinin çoğunun neye imza attığından haberi olduğu konusunda şüphelerim var.

Yeni vergi yasa teklifiyle Savunma Sanayii Destekleme Fonu için;

  • Beyannamelerden alınan damga vergisi tutarı kadar pay alınması

  • Tapu ve kadastro işlemlerinden; taşınmaz satışlarında alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750 TL diğer işlemlerde adına işlem yapılandan 375 TL olarak pay alınması

  • Kredi kartlarından aynı Kanunun 9’uncu maddesine göre belirlenen limiti 100 bin Türk lirası ve üzerinde olan kartların hamillerinden her bir kart başına yıllık alınan 750 TL pay alınması

  • Noterlerde, ilk defa tescili yapılacak olan araçların tescil işlemlerinde 3 bin TL, tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinde 1.500 TL, Noterlik ücreti alınan diğer işlemlerde işlem başına 75 TL pay alınması.

Teklifte ayrıca Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) Kanununda yapılan düzenlemeyle, motor silindir hacmi 100 cm3’ün altında olan motosikletlerle motor gücü 6 kW ve altında olan motosikletlerin de motorlu taşıtlar vergisi kapsamına alınması ve vergi tarifesinin belirlenmesine ilişkin düzenleme yapılmaktadır.

Özel Tüketim Vergisi Kanununda yapılan düzenlemeler ile askeri amaçla kullanılanlar hariç olmak üzere insansız hava taşıtlan (drone) ile kol saatleri ve yalnızca eğlence amacıyla tasarlanmış motorlu uçan oyuncaklar verginin kapsamına alınmaktadır.

Özetle, SSDF için pay alınması adı altında yeni vergi yükümlülükleri çok geniş kapsamda kişiyi etkileyecek şekilde hayatımıza girecek.

MESELE GÜVENLİKSE 75 TL TAHSİL ETMEYİ BEKLEMEYİN

Yasa teklifinin Genel Gerekçesinde “Türk savunma sanayinin uluslararası rekabet gücünün artırılması için ihtiyaç duyduğu kaynağın temin edilmesi amacıyla yeni kaynak ihtiyacı bulunmaktadır” İfadeleri yer almaktadır.

AKP Grup Başkan Vekili yasa teklifi ile ilgili basına yaptığı sunuş konuşmasında İsrail tehdidinden, savunma ve güvenliğin öneminden bahsetmiştir.

Yetkililere sesleniyorum: Ciddi bir güvenlik tehdidi ile karşı karşıya bulunuyorsak ve kaynağa ihtiyacımız varsa, bu kaynak için vatandaşın notere gidip işlem yapmasını ve oradan alınacak 75 liralık SSDF payını beklemeyin. Vatandaşın araç almasını, taşınmaz alıp satmasını beklemeyin. Bu millet “Tekalifi Milliye”yi hayata geçirmiştir. Elindekini ülkesi için Devletine vermekten çekinmemiştir. Gerçekten ciddi bir tehlike varsa bütçede SSDF fonuna Cumhurbaşkanının bir dakika içinde istediği kadar para aktarma yetkisi vardır, aktarın. Kur korumalı mevduat uygulanırken bütçede ödeneği bile olmadan 40 milyar lirayı bütçeden ödemediniz mi? Mesele güvenlik olduğunda elinizi, kaleminizi kim tutuyor.

Toplanması öngörülen tutarın yıllık 60-70 milyar lira olacağı tahmini kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bu tutarın toplanamayacağını iddia ediyorum. Kredi kartı üzerinden alınması planlanan pay nedeniyle pek çok kredi kartı limiti aşağı çekilecektir. Hedef tutmayacaktır. Velev ki tuttu diyelim. Tüm bu tutar 2024 yılı bütçe hedefi olan 7,4 trilyon liralık vergi hedefinin yüzde 1’i bile değil. Bu kadar küçük bir rakam için vatandaşı vergiyle boğmanın ne anlamı var.

Lütfen milli güvenliği, savunma ihtiyaçlarını bahane etmeyin. Bu teklifin, yukarıda belirttiğimiz nedenlerle, gerçek anlamda acil ve büyük savunma ihtiyaçlarıyla alakası yoktur.

VATANDAŞ VERGİ KOMASINA SOKULACAK

Vergi, hukuki cebir ile alınır. Yani Devletin hükümranlık hakkı gereği bir vergi koyması ve bu vergiyi zorla alma hakkı vardır. Ancak vergilerin adil olması, toplama maliyetinin düşük olması, verimli olması gerekir.

Yapılan düzenlemeyle getirilen vergiler adaletsizdir. Çünkü maktu tutarları içermektedir.

Yani, 2 milyon liraya konut alan bir dar gelirli de, 200 milyon liraya yalı alan kişi de aynı maktu tutarı ödeyecektir. 1 milyon liraya en düşük segment otomobil alan da 20 milyon liraya lüks otomobil alan da aynı maktu tutarı ödeyecektir.

Holding tarafından verilen beyannameler için de iki işçi çalıştıran küçük işletme için de yılda 12 KDV, 12 Muhtasar, 3 Geçici Vergi Beyannamesi ve 1 Gelir/Kurumlar vergisi beyannamesi için aynı payı ödeyecektir.

Özetle, bu düzenleme gayriadildir. Vatandaşı vergiden soğutacak, vatandaşı vergi komasına sokacaktır. Milyonlarca küçük işletmeye sadece vergi beyannameleri için aşağıdaki ilave yükleri getirecektir. Yapmayın, bunun adı vergicilik değil, bunun adı kümesteki kazdan tüy yolma sanatı da değildir. Bunun adı sinekten yağ çıkarmaya çalışmaktır.

2024 yılında yanında iki kişi çalışan küçük bir işletmenin sadece beyanname nedeniyle katlandığı maktu damga vergisi yükü aşağıdadır. Ayrıca hatırlatmak gerekir ki bu tutarlar yaklaşık 2,5 ay sonra ortalama yüzde 44 oranındaki yeniden değerleme oranı kadar artacaktır.

Bakıldığında böylesi küçük bir işletmenin bile sadece beyannamelerden kaynaklanan damga vergisi ödemesi yıllık 9 bin 526,20 liradır. Ve bu tutarı milyarlık bir holding de, küçücük bir şahıs işletmesi de ödemektedir. Ve yeni teklif ile bu tutar kadar bir tutar da yani ayrıca bir 9 bin 526,20 lira da SSDF için ödenecektir. Yani var olan adaletsizlik daha da derinleşecektir. Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan….

VERGİ İLE HİZMET BEDELİ FARKINI İDRAK EDEMEYENLER…

Yıllardır vergi konusunda çalışıyorum. Ama vergileme konusunda bu kadar kötü bir dönem görmedim. Vergi mevzuatı konusunda karar vericilerde bu denli vergi cehalet düzeyine daha rastlamadım.

Neredeyse tüm vatandaşların sırtına her gün karşı karşıya gelebilecekleri, zorunlu yeni vergi yükü getirenler “Aslında bu vergi değil, hizmet bedeli” diyor.

Sorarım size, bankanın verdiği limiti 100.000 liranın üzerindeki kartta devlet bana hangi hizmeti sunuyor ki bunun adı hizmet bedeli olsun.

Noterin yaptığı yeni araç tescilinde 3 bin TL alınacak, bunun karşılığında devlet vatandaşa hangi ilave hizmeti sunuyor.

Tapu işlemlerinde, zaten alıcı ve satıcı birlikte dikkate alındığında yüzde 4 tapu harcı ödüyoruz. Yetmiyor, döner sermaye bedeli ödüyoruz. Şimdi bütün bunlara ilave ödeyeceğimiz alıcı ve satıcının her biri için 750 liralık hangi ilave hizmeti alıyor ki, alınan bedel hizmet bedeli olsun. Zaten tüm bu saydığımız hizmetler için vergi ödememiş miydik? Yani ez cümle bu vergicilik de, vergileme de değildir.

Kaynak: sozcu.com.tr