Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Güllük Mahallesi’nde yapılması planlanan 260 yat kapasiteli marina projesinin çevresel itirazlar nedeniyle askıya alındığı belirtildi. Çevreciler projenin bölgeyi taş ocağına çevireceğini belirterek itiraz ederek tepki gösterdi.
Güllük Körfezi Koruma Platformu Gönüllüsü Neşe Tuncer SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada “Projede yapılması öngörülen dalgakıranlar için denize milyonlarca ton taş dökecekler. Adeta yat limanı değil, taş ocağı işletme projesi. Güllük ranta kurban ediliyor” dedi.
YAT LİMANI PROJESİ ASKIYA ALINDI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Muğla’nın Milas ilçesi Güllük Mahallesi’nde planlanan yat limanı projesini askıya aldı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, ICC Güllük Marina İşletmeciliği A.Ş. tarafından yürütülmesi planlanan proje, itirazlar değerlendirilene kadar geçici olarak durduruldu.
“PROJE BÖLGEYİ TAŞ OCAĞINA ÇEVİRECEK”
Projeye ilişkin itirazların 10 gün içinde karara bağlanacağı belirtilirken, Güllük Körfezi Koruma Platformu tarafından yapılan açıklamada projenin bölgeye zarar vereceği ifade edildi. Güllük Körfezi Koruma Platformu Sözcüsü Neşe Tunçer, proje kapsamında ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporunun eksik ve yetersiz olduğunu iddia ederek, projenin bölgeyi bir taş ocağına çevireceğini ve çevresel tahribat yaratabileceğini dile getirdi.
“ADETA YAT LİMANI DEĞİL TAŞ OCAĞI PROJESİ”
Güllük Koruma Platformu Gönüllülerinden Neşe Tuncer SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada “Raporda bizim halkın katılımı toplantısında dile getirdiğimiz endişelerimize çözüm üretilmemiş. Eksik ve yanıltıcı bilgilerle donatılmış, bu nedenle yanlış sonuçlara varan sığ ve içi boş bir bin 700 sayfalık rapor oluşturulmuş. 10 gün içerisinde itirazlarımızı sunacağız. Projede yapılması öngörülen dalgakıranlar için denize milyonlarca ton taş dökecekler. Adeta yat limanı değil, taş ocağı işletme projesi. 260 yatlık bir limandan bahsediyoruz. Güllük Körfezinde halen işletmede olan iki marina zaten tam kapasite ile çalışmıyor. Yeni bir yat limanına da ihtiyaç bulunmuyor” ifadelerini kullandı.
“GÜLLÜK RANTA KURBAN EDİLİYOR”
Tuncer açıklamasının devamında ise şunları kaydetti:
-Çevresel etkinin doğru saptanabilmesi için kümülatif etkiye bakılması gerekiyor. Ama bu ÇED raporunda kümülatif etkiyi doğru değerlendiren teknik veya ekolojik bir çalışma yapılmamış. Bölgenin gerçeklerinden tamamen habersiz bir rapor. Bu bölgenin bir alt yapı sorunu bulunuyor. Mevcut altyapı kış nüfusuna ancak yetiyor.
-Yatların yoğunluğu da denizi ekolojik olarak etkileyecektir.Bu proje ile kamusal alan kapanacak ve Güllük halkının Anayasa ve Kıyı kanunu ile korunan kıyıya ulasim hakkı ihlal edilecek ve denizle olan etkileşimi kesilecek. Yaz akşamlarında yürüyüş yapılan, yemek yenilen, çay bahçesi olarak kullanılan yerler marinaya ait olacak.Güllük ranta kurban ediliyor.
-Yalıkavak’ın, Kuşadası’nın, Göcek’in başına ne geldiyse aynısı buranın da başına gelecek. Bu proje bir balıkçı kasabası ve emeklilerin yerleştiği bir belde olan Güllük’ün felaketi olacaktır İtirazlarımız bir kez daha dikkate alınmazsa, ÇED olumlu kararı verilirse, ki büyük ihtimalle olumlu kararı verilecek, projeyi yargıya taşıyacağız.
179 MİLYON TL BÜTÇE AYRILMIŞTI
Özelleştirme İdaresi tarafından 2020 yılında düzenlenen ihalede, Güllük Liman Sahası’nın 45 yıl süreyle ICC Grup İnşaat Ticaret Limited Şirketi’ne kiralandığı ve Proje kapsamında mevcut 173,2 metrelik iskele ve 4 bin 234 metrekarelik taş dolgu alanına ek olarak, 4 bin 357 metrekarelik bir rıhtım inşası planlanıyordu. Şirket, bu proje için toplamda 179 milyon TL bütçe ayırmıştı.
Çevre koruma gruplarının tepkisi ve yerel halkın itirazları üzerine askıya alınan projeyle ilgili kararın kesinleşmesi için sürecin takip edileceği bildirildi. Projenin askıya alınmasının ardından bölgede ekolojik dengelerin korunmasına yönelik adımların atılmasının beklendiği ve tarafların bu konuda uzlaşma sağlamaya çalışacağı ifade ediliyor.
ÇEVRE GRUPLARI PROJENİN TAMAMEN İPTAL EDİLMESİNİ İSTEDİ
Projenin akıbetiyle ilgili nihai kararın itirazların değerlendirilmesi sonrasında verileceği belirtilirken, çevre koruma grupları, projenin tamamen iptal edilmesi yönünde hukuki yollara başvuracaklarını açıkladı.
Kaynak: sozcu.com.tr