Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH) olarak da bilinen reflü, mide asidinin yemek borusuna kaçmasıyla oluşan bir rahatsızlıktır. Bu durum, yemek borusunun iç yüzeyini tahriş ederek yanma hissi, göğüs ağrısı ve boğazda tahriş gibi belirtilere yol açar.
BU BELİRTİLERE DİKKAT!
Reflü, genellikle yaşam kalitesini düşüren ancak ölümcül olmayan bir hastalık olarak kabul edilir. Ancak bazı belirtiler, reflünün daha ciddi sağlık sorunlarına işaret edebileceğini gösterir.
Şiddetli ve Sürekli Göğüs Ağrısı: Reflü ile birlikte sık sık ve şiddetli göğüs ağrısı yaşamak, kalp problemleri gibi ciddi bir durumun habercisi olabilir.
Yutma Güçlüğü: Yemek yerken veya içerken boğazda takılma hissi, yutma zorluğu yaşamak, yemek borusunda ciddi bir tahriş veya yara oluşmuş olabileceğini gösterir.
İnatçı Öksürük ve Boğazda Hırıltı: Reflü ile birlikte sürekli öksürük, boğazda hırıltı ve ses kısıklığı yaşamak, reflünün solunum yollarına etki ettiğini gösterir.
Aşırı Kilo Kaybı ve İştahsızlık: Reflü hastalığı nedeniyle iştahsızlık ve beklenmeyen kilo kaybı yaşamak, ciddi bir durumun habercisi olabilir.
Kanlı Kusma veya Siyah Dışkı: Reflüye bağlı olarak kan kusma veya siyah, katran renginde dışkı fark etmek, ciddi bir mide kanaması belirtisi olabilir.
REFLÜNÜN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR HANGİLERİDİR?
Reflü (Gastroözofageal Reflü Hastalığı – GÖRH) tedavi edilmediğinde veya ihmal edildiğinde, zamanla daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. İşte reflünün yol açabileceği bazı önemli hastalıklar ve durumlar:
Barrett özofagusu, yemek borusunun alt kısmındaki hücrelerin uzun süre mide asidine maruz kalması sonucu yapısal olarak değişmesiyle ortaya çıkar. Bu durum, yemek borusu kanseri riskini artırabilir. Barrett özofagusu olan kişilerde düzenli doktor kontrolü gereklidir.
Uzun süre tedavi edilmeyen reflü, Barrett özofagusunun yanı sıra yemek borusu kanserine de yol açabilir. Yemek borusu kanseri genellikle erken dönemde belirti vermez, bu nedenle reflü tedavisi önemlidir.
Mide asidinin sürekli yemek borusuna kaçması, yemek borusunun iç yüzeyinde tahrişe ve yaralara yol açabilir. Eroziv özofajit, şiddetli göğüs ağrısı, yutma güçlüğü ve kanama gibi ciddi semptomlarla kendini gösterebilir.
Mide asidinin yemek borusuna kaçması, mide ve yemek borusunda ülser oluşumuna neden olabilir. Peptik ülserler, mide ya da bağırsak yüzeyinde açık yaralar şeklinde görülür ve ciddi ağrıya, hatta kanamaya yol açabilir.
Reflü, mide asidinin solunum yollarına kaçmasına neden olabilir. Bu durum, inatçı öksürük, astım atakları, bronşit ve akciğer enfeksiyonlarına yol açabilir. Özellikle gece yaşanan reflü atakları, astımı kötüleştirebilir ve kronik solunum sorunlarına zemin hazırlayabilir.
Mide asidinin boğaz ve ses tellerine kadar yükselmesi, ses kısıklığı, boğazda sürekli gıcık hissi ve yutma güçlüğüne yol açabilir. Laringofaringeal reflü, ses tellerini etkileyerek kronik boğaz problemlerine neden olabilir.
Mide asidi yemek borusunun yanı sıra ağıza da ulaşabilir ve diş minesinde hasara neden olabilir. Bu durum, diş erozyonuna ve diş çürüklerine yol açarak ağız sağlığını olumsuz etkileyebilir.
Reflü, sinüslerin tahriş olmasına ve kronik sinüzit gelişmesine yol açabilir. Mide asidinin üst solunum yollarına ulaşması, sinüslerde iltihaplanma ve sürekli burun tıkanıklığı gibi sorunlara neden olabilir.
Reflü, mevcut astımı kötüleştirebilir ya da reflü semptomlarının şiddetlenmesi, astım ataklarını tetikleyebilir. Özellikle yatarken mide asidinin solunum yollarına kaçması, nefes darlığına neden olabilir.
Kaynak: sozcu.com.tr