İran’ın, İsrail’in füzelerinden korumak için hazırlık yaptığı nükleer tesislerden biri olan Natanz Uranyum Zenginleştirme tesisi, tonlarca toprağın altında yer alıyor. Öyle ki, bir çok uzman dünyadaki herhangi bir sığınak delici füzenin bu tesise ulaşabileceğinden şüpheli.
Natanz tesisinin, yer kompleksi boyunca uzanan üç ayrı binadan oluştuğu düşünülüyor. Kar amacı gütmeyen bir örgüt olan Nükleer Tehdit Girişimi’nden uzmanlar, bu tesis içerisinde uranyumu yakıt haline getiren yaklaşık 50 bin sentrifüjün bulunduğu tahmin ediyor.
Toprağın altındaki dev kompleksin yüzeyindeyse, 2.5 kilometre uzunluğundaki havalandırma koridorları uydu görüntülerine yansıyor. Tesisin yüzeyinde bulunan 6 bina, hava savunma sistemleri ve kilometrelerce uzanan çitlerin etrafında devriye gezen Devrim Muhafızları tarafından korunuyor.
Uydu görüntüleri tesisin yüzeyinde, hala olası onarımlara ve eklentilere yönelik izleri gözler önüne seriyor. Yeni tünel girişleri açılıyor, ve yer altından çıkarılan toprak tesisin yüzeyindeki yapay bir tepeye boşaltılıyor.
TEK YOL, OPERASYON
Janes Uydu Görüntüleri Analizi’nden uzmanlar, yerin altından çıkartılan toprak yığınından yola çıkarak, nükleer tesisisin yerin 80 ila 100 metre altında olduğunu söylüyor.
Natanz tesisi, İran’ın tek uranyum zenginleştirme tesisi değil. Büyük Tuz Çölü’nün yakınında, dağın içine oyulmuş olan Fordow Zenginleştirme Tesisi de tıpkı Natanz kadar ulaşılamaz duruyor.
Uzmanlar, İsrail’in son teknoloji ürünü cephaneliğinin bile İran’ın nükleer tesislerine zarar vermekte zorluk yaşayacağını düşünüyor. İsrail’in nükleer tesisleri etkisiz hale getirmesinin tek yolunun, her metrekaresi korunan tesislere askeri operasyonlar düzenlemesi olduğu düşünülüyor.
İSRAİL BÜYÜK HASAR VEREBİLİR
İngiliz düşünce kuruluşu RUSI’nin Askeri Bilimler yöneticisi Matthew Savill, “İsrail, İran nükleer programını yok edemez” yorumunda bulundu.
Fakat Savill, açıklamasının devamında “İsrail yine de, programa büyük hasar verebilir ve tüm programı birkaç yıl geriye döndürebilir” dedi.
Natanz ve Fordow tesislerine değinen Savill, “İran’ın iki nükleer tesisi, dağların altında. Bu tesislere ancak sadece ABD’nin kullanabileceği dev bombalar belki ulaşabilir” dedi.
ABD’NİN BOMBALARINA İHTİYACI VAR
İsrail’in İran’ın önemli nükleer tesislerine ulaşabilmesi için, ABD’nin 13 tonluk GBU-57/B bombasına ve bu bombayı ulaştırabilecek olan B-2 hayalet bombardıman uçağına ihtiyacı var.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’i İran’ın nükleer tesislerini hedef almaması konusunda uyarmıştı. Bir ABD uçağının, ABD yapımı bombayla bir İran nükleer tesisini vurması, ABD’yi bölgedeki savaşın içine sokacaktır.
ABD’nin böyle bir harekatı onaylaması, şu an için olası görülmüyor.
Diğer yandan Savill, İsrail’in elindeki mühimmatla reaktörleri, benzin üretim tesislerini ve uranyum dönüştürme tesislerini kolaylıkla imha edebileceğini de belirtti.
YOK ETMEK KOLAY DEĞİL
Geçmişte İran’ın nükleer programını denetleyen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın eski direktör yardımcısı Olli Heinonen, İran’ın nükleer programını yok etmenin kolay olmayacağını söyledi.
Heinoen, açıklamasında “bu, istihbaratın kalitesine ve İran’ın nükleer varlıklarını korumak için aldığı önlemlere bağlı olacaktır” dedi.
Ayrıca İranlıların, nükleer bomba üretmek için kullandıkları gizli tesislere sahip olabileceklerini söyledi.
İran’ın nükleer programının “tamamen ortadan kaldırılmasının” zor olacağını belirtti. İran’ın nükleer tesisleri için ürettiği parçaların, ülke geneline yayılmış olduğu üzerinde durdu.
Kaynak: sozcu.com.tr