Toronto Üniversitesi Scarborough’da psikoloji alanında araştırmacı Dr. Katy Tam, “Araştırmamız, insanların can sıkıntısından kaçınmak için videoları ileri sardığını veya atladığını gösteriyor; ancak bu davranış aslında can sıkıntısını artırıyor” dedi.
“Ayrıca izleme deneyimlerini daha az tatmin edici, daha az ilgi çekici ve daha az anlamlı hale getiriyor” diye ekledi.
GENÇLER ARASINDAN SIKILMA EĞİLİMİ ARTIYOR
Tam, parmaklarınızın ucunda geniş bir eğlence yelpazesi varken, insanların artık her zamankinden daha az sıkıldığını varsaymanın kolay olduğunu söyledi. Ancak 2008’den 2020’ye kadar yapılan araştırmalar, gençlerde artan bir sıkılma eğilimi olduğunu gösterdi, diye ekledi.
Tam, “Bu endişe verici çünkü can sıkıntısı, depresif semptomlar, daha düşük akademik notlar ve hatta sadist saldırganlık gibi olumsuz ruh sağlığı, öğrenme ve davranışsal sonuçlarla bağlantılıdır” dedi.
Yayınlanan çalışmaya göre, araştırmacılar videoları hızlı ileri sarmanın ve değiştirmenin can sıkıntısı üzerindeki etkisini araştırmak için yaklaşık bin 200 kişi üzerinde iki deney gerçekleştirdiler.
Çalışmaya göre, ilk denemede, çalışma katılımcılarına iki izleme deneyimi sunuldu. Katılımcıların her ikisi de geçiş veya ileri sarma seçeneği olmadan 10 dakikalık bir video izlediler ve ardından yedi adet 5 dakikalık video arasında geçiş yapabilecekleri 10 dakikalık bir süre geçirdiler.
İkinci deneyde, katılımcılara bir turda 10 dakikalık bir video izletilirken, diğer turda 50 dakikalık bir videoyu ileri veya geri alma imkânı verildi.
Çalışmaya göre, katılımcılar her iki deneyde de geçiş yapma veya ileri sarma seçeneğinin kendilerine daha az sıkılmalarına neden olacağını öngördüler ancak sonrasında bir videoyu sonuna kadar izlemenin daha ilgi çekici, tatmin edici ve anlamlı olduğunu bildirdiler.
Tam, “Can sıkıntısı dikkatimizle yakından bağlantılıdır,” dedi. “Ne kadar meşgul olduğumuz ve ne kadar meşgul olmak istediğimiz arasında bir boşluk olduğunda sıkıldığımızı hissederiz. İnsanlar videolar arasında geçiş yapmaya devam ettiğinde, hiçbir videoyla tam olarak etkileşime girmiyorlar ve bunun yerine daha ilginç bir şey arıyorlar.”
CAN SIKINTISINI EKSİKLİK OLARAK GÖRÜRSENİZ, FARKLI TEPKİ VERİRSİNİZ
Medya Psikolojisi Araştırma Merkezi’nin direktörü Dr. Pamela Rutledge, bu çalışmadan ne çıkarmanız gerektiğini anlamak için can sıkıntısının gerçekte ne olduğuna daha fazla bakmanın önemli olduğunu söyledi.
Rutledge, “Böyle bir çalışmanın, can sıkıntısını motivasyonel bir sinyal olarak anlamak yerine, dijital medyaya karşı başka bir işaret olarak yanlış yorumlanması kolaydır.” dedi.
Öfke veya üzüntü gibi can sıkıntısının da hoş olmayan bir duygu olduğunu ve sıklıkla yanlış anlaşıldığını veya damgalandığını söyledi.
Rutledge, “Bazı insanlar can sıkıntısını tembellik veya hırs eksikliğiyle eş tutarken, bunun hem olumlu hem de olumsuz etkileri olabilir,” dedi. “Can sıkıntısı, tüm olumsuz duygular gibi, yaptığımız şeyi değiştirmemiz için bizi motive eden bir işarettir. Bu anlamda sağlıklı ve uyumludur.”
Can sıkıntısını motivasyonel bir araç olarak değil de bir eksiklik olarak görürseniz, ona farklı tepki verirsiniz, diye ekledi.
Rutledge, bunu bir eksiklik olarak görmenin, birinin dikkatini çekmek, daha az hayal kırıklığı ve suçluluk hissetmek için hızlı tepki vermesini sağlayabileceğini söyledi.
“Diğeri, yaptığım şeyi incelemem ve hangi faaliyetlerin gerçekten anlamlı ve ödüllendirici olacağını düşünmem için beni teşvik edebilir” dedi.
Kaynak: sozcu.com.tr