Güney Kore basınındaki haberlere göre, Komisyonun raporu, Busan kentinde “Brothers Home” toplama kampındaki 657 ölüm, binlerce kişiye yönelik taciz, tecavüz ve işkencelerin ortaya çıkarılmasından yıllar sonra geldi.
Raporda, Busan’daki “Brothers Home” toplama kampındakine benzer şekilde başkent Seul, Daegu, Cheonseongwon ve Seonghyewon şehirlerinde bulunan 4 toplama kampında da insan hakları ihlallerine ilişkin yeni kanıtlar paylaşıldı.
Toplama kamplarındaki tutukluların sayısının Seul’de 1900, Daegu’da 1400, Cheonseongwon’da 1200 ve Seonghyewon’da 520, Brothers Home’da 3 bin 100 olduğu bildirildi.
Polis ve devlet memurları tarafından yasal süreç olmaksızın toplanan kişilerin bu tesislerde uzun süre keyfi alıkonulduğu kaydedildi.
Raporda, tutukluların zorla çalıştırılma, zalimce muamele hatta ölüm gibi ağır insan hakları ihlallerine maruz kaldıkları, birçoğunun ücretsiz ve tatilsiz çalışmaya zorlandığı belirtildi.
Bazı tutukluların tesis kurallarını ihlal ettikleri için hücre hapsine konuldukları ya da tesis yetkililerince öldüresiye dövüldükleri bildirildi.
Raporda, 1980’de Seul’deki toplama kampında yaklaşık bin tutuklunun yüzde 25’inden fazlasının yaşamını yitirdiği kaydedildi.
20 BEBEK ZORLA EVLATLIK VERİLDİ
Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu müfettişlerinden Ha Kum Chul, 1985-1986 yıllarında Daegu ve Cheonseongwon’daki tesislerde tutuklulardan alınan 20 bebeğin zorla evlatlık verildiğini belirtti.
Ha, bu çocukların iki farklı evlat edindirme kurumuna nakledilerek ABD, Danimarka, Norveç ve Avustralya’daki ailelere gönderildiklerini ifade etti.
Bebeklerin çoğunun ajanslara doğum günlerinde ya da ertesi gün transfer edildiğini anlatan Ha, bunun da evlat edindirmelerin doğumdan önce belirlendiğini gösterdiğini bildirdi.
Ha, tesislerin kayıtlarına göre bazı kadınların çocuklarını vermeye razı olduklarını, bazılarına ise bu yönde baskı yapıldığını kaydetti.
Daegu için Komisyonun sadece 1985 ve 1986 yıllarındaki tutukluların kayıtlarına bakabildiğini ve 14 evlat edindirme vakası bulduğunu dile getiren Ha, 6 evlat edindirme vakasının Cheonseongwon’da yaşandığını belirtti.
Raporda ayrıca Cheonseongwon’daki tutuklulara ait yaklaşık 120 cesedin 1982’den 1992’ye kadar anatomi pratiği için yerel tıp fakültesine verildiği bilgisi paylaşıldı.
Cesetlerin çoğu tutukluların öldüğü gün ya da ertesi gün okula nakledildiği ve yetkililerin naaşları yakınlarına teslim etmek için çaba gösterdiklerine dair hiçbir belirtinin bulunamadığı kaydedildi.
ARTAN NÜFUSLA BAŞA ÇIKMA YÖNTEMİ OLDU
Dünyadaki en büyük evlatlık diasporasının, çoğunluğu kız yaklaşık 200 bin Güney Koreli çocuğun 60 yıl boyunca Batı’ya evlatlık verilmesiyle oluştuğu düşünülüyor.
Evlatlık verme işlemlerinin en çok yapıldığı 1970 ile 1980’li yıllarda Güney Kore askeri yönetimleri, artan nüfusla başa çıkma ve ekonomi politikaları çerçevesinde onayladıkları yasalarla yurt dışına evlatlık vermeyi kolaylaştırmıştı.
Kaynak: sozcu.com.tr