Gemicilik ve lojistik sektöründe çalışan ve “Thor” lakabını kullanan Torbjorn Pedersen’in macerası, 2013 yılında babasından aldığı bir elektronik posta ile başladı. Babasının gönderdiği makalede, dünyadaki tüm ülkeleri uçak kullanmadan dolaşan kimsenin olmadığı yazıyordu. Bu ilham verici bilgi üzerine Pedersen, hava yolu kullanmadan dünya turuna çıkmak için hazırlıklara başladı ve büyük bir araştırma sürecine girdi. İşte “Thor” Pedersen’in sıra dışı dünya turunun başlangıç hikayesi…
34 YAŞINDA EVDEN ÇIKTI
Aylarca süren araştırmaların ardından planını tamamlayan Torbjorn Pedersen, 34 yaşında, 10 Ekim 2013’te büyük dünya turuna çıkmak üzere Danimarka’dan ayrıldı. Pedersen’in tek bir amacı vardı: Evine dönmeden ve hiçbir uçak kullanmadan dünyadaki tüm ülkeleri gezerek tarihe geçmek. Bu hayalini gerçekleştirmek için işini bıraktı, ailesini geride bıraktı ve sadece birkaç eşyayla yola koyuldu.
Danimarkalı seyyah, bu maceraya çıkarken kendisine 3 temel kural belirledi: Uçakla seyahat etmeyecek, her ülkede en az 24 saat geçirecek ve dünya turunu tamamlayana kadar evine geri dönmeyecekti. Pedersen’in bu zorlu yolculukta yaşadığı deneyimler, onu tarihin en dikkat çekici seyyahlarından biri haline getirdi.
HER GÜNE 20 DOLARLIK BÜTÇE AYIRDI
Torbjorn Pedersen, her gün için ortalama 20 dolarlık bir bütçe belirleyerek kalacak yer, yemek ve seyahat gibi günlük masraflarını karşıladı. Seyahat bütçesinin bir kısmı kişisel bağışlar ve sponsor desteğiyle finanse edildi. Uçak kullanmadan dünyadaki tüm ülkeleri gezmek, hem zaman hem de sabır gerektiren zorlu bir hedefti, ancak Pedersen tüm zorluklara rağmen yolculuğunu sürdürdü.
Savaş bölgelerinden geçtiği, günlerce gemiyle seyahat etmek zorunda kaldığı ve bazı ülkelerin vizelerini almak için haftalarca beklediği dönemler oldu. Ancak koyduğu hedeflerden asla vazgeçmedi. Pedersen, Avrupa’dan başladığı dünya turuna Kuzey ve Güney Amerika ile devam etti ve ardından Afrika kıtasını keşfetti.
10 KEZ PASAPORTUNU YENİLEMEK ZORUNDA KALDI
Torbjorn Pedersen, Afrika ülkelerinin ardından Eylül 2017’de Türkiye seyahatini tamamlayarak Orta Doğu ülkelerine doğru yola çıktı. Afganistan, Yemen ve Suriye gibi savaş ve çatışmaların yaşandığı tehlikeli bölgelere de giren Pedersen, pasaportunda yer kalmadığı için 10 kez pasaportunu yenilemek zorunda kaldı.
Başlangıçta seyahatini 4 yıl içinde tamamlamayı planlayan Pedersen’in bu hedefi, beklenmedik olaylar nedeniyle 8 yıla uzadı. Amacına yalnızca birkaç ülke kala, Kovid-19 salgını patlak verdi. Ocak 2020’de Pasifik’teki Palau Cumhuriyeti’ne gitmek amacıyla Hong Kong’a gelen Pedersen, salgın nedeniyle getirilen seyahat kısıtlamaları sebebiyle burada yaklaşık 2 yıl yaşamak zorunda kaldı. Seyahat yasaklarının kalkmasının ardından yolculuğuna kaldığı yerden devam eden Pedersen, 2024 yılının Mayıs ayında dünya turunu tamamlayarak hedefine ulaştı.
258 KEZ TRENLE, 351 KEZ OTOBÜSLE 37 KEZ DE KONTERNER GEMİSİ KULLANDI
Torbjorn Pedersen, son durağı olan Maldivler seyahatini 24 Mayıs’ta tamamladıktan sonra, iki aydan uzun süren bir gemi yolculuğuyla 26 Temmuz’da Danimarka’ya döndü. 3 bin 576 gün süren bu macerada, Pedersen 37 kez konteyner gemisi, 158 kez tren ve 351 kez otobüsle seyahat etti. Tüm ülkelerden izlenim ve fotoğraflarını bloğunda takipçileriyle paylaşarak eşsiz deneyimlerini aktardı.
Pedersen, dünya turu boyunca 203 ülke ve bölgeyi ziyaret etti ve toplamda 382 bin 83 kilometre yol katetti. Bu, dünyanın etrafını 9 defadan fazla dolaşmak anlamına geliyor. Ayrıca, seyahatleri sırasında kendisini 27 kez ziyaret eden kız arkadaşı Lee ile Ocak 2022’de evlendi.
SEVGİLİSİ TAM DESTEKTİ
Torbjorn Pedersen, bu eşsiz yolculuğunu ve gelecek planlarını AA muhabiriyle paylaştı.
Torbjorn Pedersen, dünya turuna çıkma kararı aldığında bu yolculuğun 4 yıl veya daha kısa süreceğini düşündüğünü, ancak 10 yıl süreceğini tahmin etmediğini belirtti. Ailesi ve kız arkadaşından farklı tepkiler alan Pedersen, babasının kariyerinin sona ereceği endişesiyle hayal kırıklığı yaşadığını, buna karşın annesinin seyahat planına destek verdiğini ifade etti.
O dönemde kız arkadaşı olan ve şimdi eşi olan Lee’nin de seyahatine tam destek verdiğini belirten Pedersen, “Bu seyahat fikri ortaya çıktığında eşim benimleydi. Yanımda kalmamı istese de, beni hayallerimden alıkoymak istemedi. Mesafeye rağmen ilişkimizin daha da güçlendiğini hissettik. O gerçekten mükemmel bir kadın.” dedi.
KORONA PLANLARI ETKİLEDİ
Torbjorn Pedersen, Kovid-19 salgınının seyahat planlarını derinden etkilediğini belirtti. Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde salgına yakalanan Pedersen, Palau Cumhuriyeti’ne gitmek için Hong Kong’u transit olarak kullanmayı planladığını söyledi. Pedersen, “Palau’ya gitmek üzere gemiyle Hong Kong’a doğru yoldaydım ve orada sadece 4 gün kalmayı planlıyordum. Gemi yolculuğum 12 gün sürdü ve Hong Kong’a ulaştım. Ancak o sırada Çin’de Kovid-19 salgını patlak verdi. Palau sınırlarını kapattı ve ben Hong Kong’da kaldım. 4 gün yerine 2 yıl boyunca Hong Kong’da yaşamak zorunda kaldım,” dedi.
Pedersen, Hong Kong’da kaldığı sürede güzel anılar biriktirdiğini ve iyi arkadaşlıklar kurduğunu ifade ederken, belirsizliğin yarattığı zihinsel zorlukları da dile getirdi. “Bu dönem zihinsel olarak oldukça zorlayıcıydı. Ne kadar bekleyeceğimi bilmiyordum ve kimse dünyanın ne zaman tekrar açılacağını tahmin edemiyordu. Üstelik sadece 9 ülke daha gezmem gerekiyordu,” diye konuştu.
Torbjorn Pedersen, Kovid-19 salgınının seyahat planlarını ciddi şekilde etkilediğini belirtti. Salgın sürecinde getirilen kısıtlamalara, Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde yakalanan Pedersen, Palau Cumhuriyeti’ne gitmek için Hong Kong’u transit geçiş noktası olarak kullanmayı planlıyordu. Pedersen, “Palau’ya gitmek için Hong Kong’a geldim, sadece 4 gün kalmayı planlıyordum. Ancak gemi yolculuğum 12 gün sürdü ve Hong Kong’a ulaştığımda Kovid-19 salgını patlak vermişti. Palau sınırlarını kapattı ve ben de Hong Kong’da kaldım. 4 gün yerine 2 yıl boyunca Hong Kong’da kaldım,” diye konuştu.
Hong Kong’da kaldığı süre boyunca güzel anılar biriktirdiğini ve iyi arkadaşlıklar kurduğunu söyleyen Pedersen, belirsizliğin yarattığı zorluklardan da bahsetti. “Bu dönemde zihinsel olarak oldukça zorlandım. Ne kadar bekleyeceğimi bilmiyordum, hiçbirimiz dünyanın yeniden ne zaman açılacağını bilmiyorduk. Üstelik sadece 9 ülkem kalmıştı,” ifadesini kullandı.
VAZGEÇİP EVE DÖNMEYİ ÇOK DÜŞÜNDÜ
Torbjorn Pedersen, 10 yıla yakın süren dünya turunda birçok kez vazgeçip eve dönmeyi düşündüğünü itiraf etti. “Bazı insanlar 2 haftalık tatilden döndüğünde bile yorgun hissederken, ben neredeyse 10 yıl boyunca seyahat ettim,” diyen Pedersen, seyahatini yarıda kesme düşüncesiyle zaman zaman gelgitler yaşadığını belirtti. “2013’te evden ayrıldım ve 2015’te eve dönmeye hazırdım. O dönem gerçekten zordu ve yaptığım şeyin yeterince takdir edilmediğini hissediyordum,” diye ekledi.
Pedersen, karşılaştığı tüm zorluklara rağmen yoluna devam ettiğini vurgulayarak, “Vazgeçmek için birçok sebebim oldu. Seyahat boyunca çok fazla zorlukla karşılaştım, ancak inandığım şey uğruna savaşmaya devam ettim. Daha iyi ve kolay bir seyahat olacağı umudunu hiç kaybetmedim. Bazen kolay oldu, bazen de zor. Kovid-19 nedeniyle kapanmalar sırasında ara verme veya eve dönme fikri aklıma geldi, ama bunu yapmadım,” dedi.
Günlük 20 dolarlık bütçeyi bir ortalama olarak belirlediğini ifade eden Pedersen, bazı ülkelerde bu miktarın üzerine çıkmak zorunda kaldığını, bazı ülkelerde ise neredeyse hiç para harcamadığını söyledi. Pahalı ülkelerde günlük 20 doların yetersiz kaldığını belirten Pedersen, “Seyahat ettiğim gemilerin çoğunda davet edildim ve benden ücret alınmadı. Tokyo’da bir aile beni evlerine davet etti, onlarla kaldım, bana yemek yaptılar. O dönemde sadece ulaşım için para harcadım, kalacak yer ve yemek için hiç ödeme yapmadım,” dedi.
2 YIL BOYUNCA KİRA ÖDEMEDİ
Hong Kong’da kaldığı 2 yıl boyunca hiç kira ödemediğini söyleyen Pedersen, önce bir ailenin yanında kaldığını, ardından boş bir evde konakladığını dile getirdi.
Torbjorn Pedersen, dünya turu boyunca birçok anı biriktirdiğini ancak zaman zaman her şeyin bittiğini düşündüğünü belirterek şu deneyimlerini paylaştı: “Bu seyahatte çok zor zamanlarım oldu. Kuzey Atlantik’te, kış aylarında bir konteyner gemisindeydim. Fırtınalı hava ve 7 metrelik dev dalgalar vardı. Geminin batacağını ve her şeyin sona ereceğini düşündüm, ama şanslıydım, böyle olmadı. Birkaç kez silah doğrultuldu. O anlardan birinde hayatımın son saniyeleri olduğunu düşündüm. Her şey kontrol dışındaydı, bugün burada olduğum için şanslıyım.”
Seyahat ettiği gemilerden üçünün daha sonra battığını öğrendiğini belirten Pedersen, “Bazen küçük botlar veya eski gemilerle seyahat etmek Rus ruleti gibi. Bir bölgeden diğerine geçip geçemeyeceğinizi veya her şeyin sona erip ermeyeceğini asla bilemezsiniz,” dedi.
‘TÜRKİYE MÜKEMMEL BİR ŞEHİR’
Dünya turuna başlamadan önce de Türkiye’yi birçok kez ziyaret ettiğini hatırlatan Pedersen, bir defasında Erzurum’dan İstanbul’a motosikletle seyahat ettiğini anımsadı. Dünya turu kapsamında da Türkiye’yi birkaç kez ziyaret ettiğini belirten Pedersen, “Türkiye bence mükemmel bir ülke; heyecan verici, geniş, güzel manzaralarla dolu, tarih ve kültürle bezenmiş bir yer,” ifadelerini kullandı.
Torbjorn Pedersen, Türk yemeklerini “mükemmel” olarak nitelendirerek, Türkiye’de insanların son derece misafirperver olduğunu ve kendisini sürekli evlerine davet ederek yemek ikram ettiklerini belirtti. İstanbul’u çok sevdiğini ve burada birçok arkadaşının olduğunu ifade eden Pedersen, “İstanbul, açık ara favori şehirlerimden biri. Bu şehirde sonsuza kadar kalabilirim ve her gün yeni sokaklar, yeni mahalleler keşfetmeye devam edebilirim. İstanbul olağanüstü bir şehir. Türkiye’yi çok kez ziyaret ettim ve kesinlikle tekrar geleceğim,” dedi.
Hedefine ulaşıp eve dönmenin güzel bir his olduğunu dile getiren Pedersen, ilk olarak uzun zamandır görmediği arkadaşlarıyla buluşmayı ve ailesiyle vakit geçirmeyi planladığını söyledi. Ayrıca seyahatini anlatan bir kitap ve belgesel için çalışmalara başladığını belirten Pedersen, hem kitabın hem de belgeselin gelecek yıl yayımlanacağını duyurdu.
Kaynak: sozcu.com.tr